Melih Sisa

352 syf.

8/10 puan verdi

Beğendi

Rus yazar Zamyatin' in Biz adlı eserinden esinlenen bu roman, ilk başta "Avrupa'daki Son Adam" (The Last Man in Europe) ismiyle yazılmıştı Romanda Dünya, Okyanusya Avrasya ve Doğu Asya olmak üzere üç süper devletin kontrolü altına girmiş durumdadır. Bu üç süper güç son yirmi beş yıldır sürekli birbiriyle savaş halindedir ve müttefikler sürekli değişse yapılan manipülasyonlar ile sanki baştan beri aynı devletler ile ittifak halindeymiş gibi davranılmaktadır. Bu üç süper devletten hiçbirinin diğerini yenilgiye uğratması mümkün değildir. Savaşın temel amacı, genel yaşam düzeyini yükseltmeksizin makinelerin ürettiklerini tüketmektir. Romanın distopik dünyasında, totaliter tek partinin yönetiminde gerçekleştirilen korku, propaganda ve beyin yıkama ile halk ve hayat manipüle edilmektedir. Roman, daha sonra ünlenecek olan Büyük Birader ve Düşünce Polisi gibi kavramları da ilk defa içermektedir. Kitap, Winston Smith isminde bir dış parti üyesinin bu totaliter rejimden bezmesi ve içten içe isyan etmesiyle başlıyor. Bu isyan onun aydınlanmasına ancak bastırılmasına ve baskılanmasına sebep olacaktır.

1984George Orwell · Can Yayınları · 2023167,4bin okunma

Reklam

Melih Sisa

481 syf.

7/10 puan verdi

Beğendi

Kitapta bir taraftan II Dünya Savaşı sırasında yaşanan Yahudi Soykırımı ve bu esnada İstanbul’ da gerçekleşen Struma faciasına değinilirken, diğer taraftan Mavi Alay faciasında yaşanan acıları, Ermeni ve Kürt halkının yaşadığı sorunları da okuyabiliyoruz. Mavi Alay faciası, 8.000 kadar Kırım Türk’ ünün yaşadığı ve resmi tarihimizde hiç bahsi geçmeyen bir olaydır. Türkiye’ nin teşviği ile Nazilerin yanında Stalin’ e karşı savaşan bu Türk grubu, Almanların yenilmesi ile ortada kalmış, Türkiye’ nin onlara gerekli yardımı göstermemesi sebebi ile de kısmen Sovyetler tarafından kurşuna dizilmiş, kısmen de teslim öncesi intihar etmiştir. Bütün bu olaylar, İstanbul Üniversitesinde Halkla İlişkiler Bölümü'nde görev yapan 36 yaşındaki Maya Duran ile üniversitenin davetlisi olarak yurt dışından Türkiye' ye gelen 87 yaşındaki Alman asıllı Amerikalı profesör Maximillian Wagner arasında geçen olaylar sonucunda açığa çıkarlar.

SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,6bin okunma

Melih Sisa

83 syf.

10/10 puan verdi

Beğendi

Psikoloji ustası yazar Stefan Zweig, intihar etmeden önce yazdığı bu son kitabında sadece hayata veda etmekle kalmıyor, insanlığın, kültürün, adaletin, haklılığın da tükenişini anlatıyor. Bu kısa sayılacak hikayede karşılaştığımız her kahraman ve her mekan aslında bir gerçeği temsil ediyor, satranç karşılaşmaları yaşamı, içinde hapsolunmuş gemi özgürlüğün baskı altında tutuluşunu, dünya şampiyonu satranç oyuncusu zorbalığı ve hak edilmemiş iktidarı, kahramanımız Dr. B ise, biraz yazarımızı, biraz hapsolmuş insanlığı, biraz kültürü, biraz sağduğuyu.. Ve kitap boyunca Dr. B’ nin aslında çok daha iyi bir satranç oyuncusu olduğunu anlamanıza ve hatta bundan emin olmanıza rağmen, yaşadığı travmalar ve hassas dünyası sebebi ile, tıpkı bir güvercin gibi nefessiz kalışını izliyorsunuz. Dünyadan ve gidişinden ümidini artık kesmiş olan Zweig, açıkça belli etmese de maçı kazanacak kişinin kim olduğunu fısıldar kulağımıza sanki. Maçı kazanan Mirko Czentovic’ tir, diğer bir deyişle baskıyı ve Nazileri temsil eden barbarlıktır, kaybeden ise Avrupa Kültürü, masumiyet ve umuttur. Bu kitabı yazdıktan kısa bir süre sonra da yazar hayatına son verir.

SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020239,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör

Melih Sisa

364 syf.

10/10 puan verdi

Beğendi

İstanbul’ un Fethi ile ilgili okuduğum birçok kitap arasında, açık ara en keyiflisi ve en objektifi. Keyifle okunuyor olmasında zaten kimsenin bir itirazı yok, objektif olması konusunda ise her iki taraftan da itirazlar olduğuna göre kitap doğru yerde diye düşünüyorum. Kitabı okurken, kitabın dönemin tüm kaynaklarına atıf yaptığını, kuşatmaya sadece an itibarı ile değil, öncesi ve sonrası ile tarihsel bir perspektiften baktığını ve en önemlisi çok akıcı ve okuyucuya hitap eden bir tarzda yazıldığını anlıyorsunuz. Dil o kadar akıcı ki, yazar sanki orada tüm olanlara bizzat tanıklık etmiş ve öyle anlatıyor gibi geliyor. Kitabı okurken etraftaki sesleri, bağırışları, kılıç ve top seslerini duyabiliyorsunuz. Geriye arkanıza yaslanıp okumak kalıyor sadece..

Son Büyük Kuşatma 1453Roger Crowley · April Yayıncılık · 2012212 okunma

Melih Sisa

736 syf.