Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melisa

Melisa
@MelisaDal
Mustafa Kemal Atatürk "Kitap okumak hususi bir sanattır."
SÜ- Karşılaştırmalı Edebiyat
49 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
Artık anlamış olmalısın, insanların kendilerini yakınlarından çok sevdiklerini. (Bazıları haklı olarak, bazıları da sadece çıkarları yüzünden.)
Reklam
393 syf.
·
Puan vermedi
Akhilleus'un Şarkısı
Akhilleus'un ŞarkısıMadeline Miller
8.6/10 · 13,6bin okunma
393 syf.
·
Puan vermedi
Akhilleus ve Fedakar Patroklos (Spoiler Içerir)
Onların hikayesi sürgün ile başladı. Evden uzak olmak başına nasıl bir güzellik getirir ki sen canından vazgeçesin? Nasıl bir dostluk, bağlılık, aşk, sadakat... Patroklos hikayedeki en merhametli, en iyi kalpli ve sadık adamdı kuşkusuz. Kitabı okurken Thetis'in buz gibi soğuk ve kılıç kadar kesin bakışlarını hissedeceksiniz, savaşın vahşetini ve yayılan kanın kokusunu duyacaksınız. Savaşçıların hırsla bakan gözlerini, mızrakların parçaladığı bedenleri göreceksiniz. Akhilleus sadece en iyi savaşçı değil, aynı zamanda ne kadar bilge, yetenekli, sevdikleri için canını verebilecek bir genç. Onun gözlerinizin önünde büyüyüp geliştiğini ve Truva savaşına nasıl hazırlandığını göreceksiniz. Mitoloji seviyorsanız bu kitabı mutlaka okuyun, heyecandan kalbiniz ağzınızda atarken bu iki aşığın hikayesi gözyaşlarınızı durduramayacak. Saray hayatı, Yunan tanrılarının ve krallarının kibri, erkek çocuklara yüklenen baskı, savaşın ve insan öldürmenin zalimlere verdiği haz, şan, şöhret ve ihtişamdan sarhoş olan soylular. Kitapta hepsi incelikle işlenmiş, birçok mitik kahramanın hikayesi de özet şeklinde anlatılmış. Anlatımı akıcı, sürükleyici bir kitap. Teşekkürler Madeline Miller.
Akhilleus'un Şarkısı
Akhilleus'un ŞarkısıMadeline Miller · Everest Yayınları · 201313,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sana dair bir hikayeye başlarken...
Sana daha çok anlatacağım vardı. Dün çimlerde oynarken gördüğüm, cennetten gönderilmiş diye düşündüğüm sonradan isminin Buğlem olduğunu duyduğum yani cenneti müjdeleyen melek anlamına gelen kız çocuğunu anlatacaktım. Dünyayı henüz yeni keşfetmeye başlamış bir kız çocuğunun merakını, heyecanını, umudunu anlatacaktım. Sana güneşin tenimi nasıl yaktığını ama akşamüstü batışını izlemenin ruhumu okşadığını anlatacaktım. Ben kendimi anlatmayı bilemem, aslında sana seni anlatacaktım. Bugün yolda bulduğumuz yavru kediyi, titreyişini, çaresizliğini anlatacaktım. Fırsat kalmadı. Bu duruma nasıl geldik diye soracaktım, son damla suyla aşkı nasıl yaşatabildik ve ne kadar yaşatırız diyecektim, fırsat olmadı. Beni anlamanı bekledim, umdum. Cevapsız sorular şarkısını dinledim, ağladım, güldüm. Aklımı bir ucundan tutmaya çalıştım, durmadı haylaz yerinde, kim bilir nerelere bırakıp gitti. Bilirim henüz gençken uzun sürmez aşklar derler, biri gider biri gelir derler. Öyle mi olur gerçekten, o kadar kolay mıdır? Silip atmak kolay olmasa gerek diye düşündüm. Bir yıl, kime göre azdır? Kokunu unuturum diye korkuyorum ve bu beni dehşete düşürüyor. Anlamı yok konuşmanın, solmuş bir çiçeği canlandırmak nasıl mümkündür? Bugün sordum sana, nefretle aşkı aynı anda hissetmek mümkün müdür? Ama sildim sen görmeden, benim hissettiğim nefret değildi, kırgınlıktı, geçiştirilmekti. Burada bitiriyorum konuşmamı, içimden bir şeyler seninle beraber kopup gidiyor benden. Koy masaya bir kitap, bir de anı. Ege'nin kızı.
Arkadaşlığımız bundan sonra dağlardan gelen bahar sellerini andıran bir coşkunlukla gelişti.
Reklam
Ayrılıklar
Henüz sokaklarını ezberleyemedim bu şehrin, her sokağına adım atamadım. Ama çok güzel dostlar verdi, anılar verdi, kahkahalar verdi bana. Zalim bir sevgili gibi alıştım bu şehre, gitmek istemedim, gidince hep özledim. Işte şimdi geldim. Beni bağladığını biliyor, işte alıyor teker teker tüm sevdiklerimi. Dostlarım, ablalarım terk ediyor, kaçıyor buralardan. Ben görmeyeli değişen şehir mi, insanlar mı, hayat mı, yoksa ben miyim? Teker teker kayboluyor anılarım, yerini hüzünler ve boşluklar kaplıyor. Onlar yeni doğmuş bebek gibi başlıyor hayata başka bir şehirlerde, belki biraz yorgunlukla ve kırgınlıkla ayrıldıkları şehirden. Bense ihtiyar ve huysuz, gözyaşı döküyorum yurdumun bir köşesinde.
Ruh ve Arada kalmışlık
Kalın bilekleri yazı yazmaktan bükülmüş, saçları henüz işlenmemiş bal rengi, gülüşü Temmuz güneşi kadar sıcak, üzüntüsü durgun bir deniz, kızgınlığı fırtınalı bir gece. Züleyha gökyüzüne bakar, her gün güneşin batışını izler, ağaçların gölgesinde huzuru arar. Bir çocuğun gülüşünde cennetin timsalini görür, sesi merhametlidir, kalbi bir kuşun kanatlarında dolaşır şehirlerce. Kalbi uçar fakat ruhu mecburdur bu henüz tam anlamıyla bilmediği şehirde kalmaya. Züleyha bu şehire ve onun kalbine sıkışıp kalmıştır. Kendi hayatı ve onun hayatı arasında bir tercih yapmak zorundadır, peki sevdiğinden vazgeçmek kolay mıdır? Gencecik kız Züleyha, ruhu hâlâ çocuk. Nasıl anlar insanların kötülüğünü? Herkes tek isteği iyi bir insan kalabilmek olan Züleyha gibi değil ki...
Yolpalas Cinayeti'nden...
Sakat bir palazla sakat bir çocuğun hayatı aynı derecede mukaddestir, ikisi de aynı sevgiye, aynı derecede esirgenmeye muhtaçtırlar.
Sayfa 64 - Can yayınları
·
Puan vermedi
Halide Edib'in Kaleminden...
Halide Edip Adıvar'ın ustalıkla kaleme aldığı bir eser. Hiç bir katil masum olabilir mi, tertemiz, zararsız bir kız neden ve nasıl katil olur? 68 sayfada incelikle eleştirerek, toplumsal sorunları göstererek, akıcı üslubuyla bizlere sunmuş. Ruhu şad olsun yazarımızın. Türk edebiyatı sevenlere ve merak edenlere tavsiye ederim.
Yolpalas Cinayeti
Yolpalas CinayetiHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 20172,256 okunma
Odamın sarı ışığı gözlerimi yaşartmaya başladı. Kollarım masaya dayalı, habire bilgisayara yazı yazıyorum. İçimde bitmeyen bir sıkıntı var, sürekli masadan kalkıp evin içinde dolaşıyorum. İç sıkıntım gitsin diye şarkı dinliyorum, sonra yemek yapıyorum, çamaşır yıkıyorum. Öylesine sıradan gözüken bir hayat. Tekrar masaya gidiyorum. Masa sanki beni itiyor. Yeter diyor, sürekli bir şeyler için debelenip duruyorsun, uğraşıyorsun da ne oluyor? Masa diyorum, sana ne bundan, bu kadar uğraşmasam hedeflerime nasıl ulaşırım? Yapayalnızsın burada diyor, ben kızıyorum. Bu hayatta yalnız olmak da var, paylaşmak da var. Gece çöküyor tıpkı kabuslarımın uykuda beni ziyaret ettiği gibi. Gündüzün yakıcı sıcağı yerini esintiye bırakıyor. Panjurlar esintiyle ritim oluşturmuş, gıcırdıyorlar. Uzaktan bir köpek havlıyor. Ben oturuyorum, uzaktaki bir yıldıza göz kırpıyorum; içimde hâlâ muzır bir kız çocuğu...
Reklam
Yalnızlık
Aklımdaki kelimeler kulağıma fısıldıyorlar. Yalnızlıktan öldü Edip Cansever diyorlar. Dur bir dakika onun doğrusu, fazla şiirden öldü Edip Cansever değil miydi? Ne fark eder diyor içimden biri, yine de yalnız değil miydi? Yalnızlık öldürür mü insanı, yalnızlık duygusu ne kadar yaralayabilir bizi? Yalnızlık değiştirir mi peki davranışlarımızı? Aaa, doğru ya... Yalnız bile değilim demiyor muydu Cansever... Aynadan biri gülümsüyor bana: yaa böyle işte hatırlayabildin... Hatırladım da ne oldu, göğe mi erdi başım? Sanki canım daha çok yanmadı bu hatırlamayla. Yeter, yeter, bir sus artık da kafamızı dinleyelim diyorum, haydi bir çay koy da içelim.
408 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ben, Kirke hakkında yorumum..
Çoğu zaman korkunç bir cadı, acımasız bir büyücü olarak tasvir edilen, aslında her şeyi sevdikleri için ve sevdiklerini korumak için yapmış, diğerlerinden çok farklı ve cesur bir tanrıça olan Kirke'nin hikâyesi. Adasına gelen erkekleri domuza çeviren bu "korkunç" kadının aslında nelere maruz kaldığını, bunu neden yaptığını, neden o adaya sürgün edildiğini, Odisseus'un sevgisi ve maceralarını bir de Kirke'nin ağzından dinleyin. Mitoloji severler için oldukça ilgi çekici, bir solukta okunabilecek ve kendinizi Helios'un bakışlarının altında hissettirecek bir roman. Çocuklar arasında ayrım yapmanın ve onları yok saymanın yaşamları boyunca büyük bir yara olarak taşıyacaklarına dikkat çeken, açık sözlü ve dürüst olmanın önemini vurgulayan, kelimelerin aslında gerçekten de sihirli bir yanı olduğunu gösteren, harika bilgilerle dolu bir kitap. Ben çok sevdim, tavsiye ederim.
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202134bin okunma
408 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller
7.9/10 · 34bin okunma
Rabbimiz ve kitaplarımız dışında kimsemiz yok.
197 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.