Cahil okur

Cahil okur
@Meloooossssss
Ne diye benim ruhumun ahengini bozdun
Bilim kadını
Hacı Bektaş Veli Üniversitesi / MBG Mühendisliği
10 March
56 reader point
Joined on April 2020
Sahip olmanın nihai amacı kişinin kendine sahip olmasıdır. “Kendime sahibim” sözünün anlamı, bütün varlığımla doluyum, neye sahipsem oyum ve neysem ona sahibi demektir. Bu tip insanın dosdoğru temsilini su katılmamış bir narsiste bulabiliriz. O sadece kendisiyle meşguldür, bütün dünyayı kendisine ait bir şeye dönüştürür. Kendisinden başka biriyle veya bir şeyle ilgilenmez; kendinin mülkiyet alanına girecek nesneler dışında.
Sayfa 164Kitabı okudu
Reklam
Tarih zafer kazananlar tarafından yazıldığı için çarpıtılmış bir kayıttır
Sayfa 118Kitabı okudu
Sevip sadık kaldığımızı sandığımızda aslında bağımlı olduğumuzun farkına varmamızı, iyi niyetli ve yardımsever olduğumuzu sandığımız da kendini beğenmişliğimizin (narsisizm) farkına varmayı, başkaları için sadece onların iyiliği için bir şeyler yaptığımızı sandığımızda sadizmimizin farkına varmayı, cezayı talep eden şeyin adalet duygumuz olduğunu sandığımızda yıkıcılığımızı keşfetmeyi, kendimizi sağduyulu ve gerçekçi gördüğümüzde korkaklığımızın farkına varmayı, fevkalade mütevazı davrandığımıza inandığımızda kibrimizin farkına varmayı, hiç kimseyi incitmeme niyetiyle hareket ettiğimizi düşünürken aslında özgürlükten korktuğumuzun farkına varmayı, kaba olmak istemediğimizi sanırken samimiyetsiz olduğumuzun farkına varmayı, bilhassa tarafsız olduğumuza inanırken aslında hain olduğumuzu keşfetmeyi gerektirir. Kısaca, Goethe’nin de dediği gibi, ancak ve ancak “kendimizi anlaşılabilir bir suçu işleyen kişi olarak hayal edip” o suçu işlemeye niyetlenirsek, gerçekte kim olduğumuzun farkına varma yolunda iki yüzlülüğü bir kenara bıraktığımızdan pekâlâ emin olabiliriz .
Sayfa 116Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Yanlış bir analistle yıllarca çalışmak , yanlış bir kişiyle yıllarca evli kalmak kadar zararlı olabilir
Sayfa 104Kitabı okudu
Bizler karakter konusunda çok yetersiz hükümler veriyoruz çünkü karşımızdaki kişinin şahsiyetinin derinliklerine inemeyip yüzeyde kalıyoruz; yani ne dediği, nasıl davrandığı, hangi konumda olduğu, nasıl giyindiği gibi şeylerle ilgileniyoruz. Kısacası biz persona’ya, yani karşımızdakinin bize gösterdiği maskeye bakıyoruz ve maskeyi kaldırıp arkasındaki kişiyi göremiyoruz. Ancak o kişiye odaklandığınızda bunu yapabiliriz. Fakat öyle görünüyor ki gerek kendimizi gerekse diğer insanları olduğu gibi tanımaktan korkuyoruz.
Reklam
Reklam
126 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.