Başkalarının aklına bile gelmeyecek olanı denemek, başarılı olmak ya da olamamak dışında bir şeçeneğin olmadığı bir risktir ve çokca cesaret ister. Genç yazarımız bu riski göze almış ve ilk gastronomi distopyasını bizlerle buluşturmuş. İyi ki de böyle olmuş.
Yazar, yeni çağın en kötü alışkanlıklarından biri olan tüketim çılgınlığını çok güzel ifade etmiş alt metinlerle ve bizi kendi konfor alanlarımızdan uzaklaşıp sürdürülebilir bir gelecek için hareket etmeye davet etmiş romanında.
Bir domatesin kendi sınırlarını aşmasıyla başlayan ve tüm farklılıkların tek bir amaca hizmet etmesiyle devam eden bir mücadelenin öyküsü.
Daha çok okura ulaşması dileğiyle...
Keyifli okumalar dilerim.