Selahattin Demirtaş siyasi kimligine siginarak yazmaya tevessül etmemiş. Edebi yönüde siyasi yönü kadar başarili ve samimi. Büyük bir haksizlikla, haksiz yere Içerde tutulmasina ragmen, siyasi bagnazliktan uzak, politik fanatizme düşmemiş, insan tarafi agir basan bir kaleme sahip. Ona oynanan politik oyunlari yakinen takip ettigimden, buna ragmen bu kadar sakin yazmasina hem şaşiriyor hem kiziyorum. Devran'I ölüme gönderen savci Salim beyin agirlanmasinda (biz kürtler misafire 3 güne kadar nerden geldigi nereye gittigi sorulmaz) Bu gelenegten heraketle ogullarinin infaz savcisini misafir gibi agirlar yasli kari koca. Hicabindan konuya giremiyen eski savci, vicdan azabindan Arabasini ölüme sürüyor. Demirtaş kendi vicdani in saglamligina güvendigi icin, bazi devlet yetkililerininde vicdan mühasebesi yapmalarini arzu ediyor Devran da. Yillar evvel Mehmet Agar bir kizini hastalik yüzünden topraga verdiginde, bir vicdan mühasebesi yapar diye ümit etmiştim onu aglar görünce. Nafile. Demirtaş samimiyetiyle, dürüstlügüyle bu ülke ye 10 numara büyük geliyor. Demirtaş halktan biri ayaklarina yatmiyor, ruhuyla, özüyle halktan biri. Diyarbakir baglar dörtyolda sabahin 5 in de iş bulmak amaciyla giden işçileri kaç siyasetçi bilir? Taş ocagi patronlarinin nasil devlet adamlariyla işi götürdüklerini ve köylülerin magduriyetini, fabrikada işten atilan işçileri, genç işsizleri, ögrencileri, kadinlari ve çoçuklari seven-savunan yazan temiz bir kalem.