Bir ömür boyu bizi anlamayan insanların arasında yaşamak için ne suç işledik,bilmiyorum. O insanlarin arasında başını kaldirip doya doya nefes almanin da bir mükafatı vardır diye düşünüyorum.
Yine sessizliğin koyu rengine boyanmış kara geceler. Gecelere kara desem de aldırma. Hasreti demliyorum ben kara gecelerde. Saklı sevmiyorum ama sakli ağlıyorum. Geceler gizler be azizem. Koca bir adamın çocuk gibi ağlayan yanını gizler.
Fikirlerin birbirinin yerine geçebildiğim
kabullenmemekte ısrar edilince, kan akar... Kesin
kararların altından bir hançer yükselir; alevli gözler
cinayet habercisidir. Hamlet’ten etkilenmiş mütereddit
bir ruh asla zarara yol açmamıştır
Depremde tüm kitapligima veda edince uzun suredir uzaklaştim kitaplardan ama son zamanlar da anliyorum ki kitapsiz hayat hayat degil dönelim mi o zaman tekrardan buralara
Hayat, her birimiz için her bakımdan yıllar boyu sürüp giden bir imtihandır. En büyük imtihanı da dostluklar ve arkadaşlıklar geçiriyor. Ben şahsen, tanıdığım ve tanıştığım herkesle candan arkadaşlık kurmuş ve bunu ne pahasına olursa olsun korumak istemiş, ipler hep kopma noktasına geldiğinde yeniden bağlamaya özen göstermiş, bu konuda dikkat sahibi olmaya gayret etmişimdir. Denebilirse, Anadolu ruhunu, sadakatli olma ruhunu taşımayı, hayat memat meselesi bilen biriyim. Ancak, yıllar geçince bu tavrın tek taraflı olduğu ortaya çıkıyor. Artık ne yaparsanız yapın, o kadar yakınlıkla, arkadaşlıkla karşıladığınız dostlarınızın size ve herkese karşı kalbi soğuklukla dolu kişiler olduğu gerçeğini görmekten kendinizi alamıyorsunuz.
Ne yazık! Siz istiyorsunuz ki, arkadaşlıklar, dostluklar, kardeşlikler ebedi olsun, dostlar birbirine karşı hiç değişmesin. Gelen ne ve değişen ne olursa olsun, insanlar aynı kalsın. Fakat sizin istediğinizi hayat istemiyor. Sizin dediğinizi kader demiyor. Sizin özlediğinizi, çağ gerçekleşmekten alıkoyuyor. Zaman, şu bu şekilde oluşmuş bir araya gelişleri tarumar ediyor. Gönüllerin gerçek birliği dışındaki geçici buluşma ve yakınlaşmaların foyasını meydana çıkarıyor zaman. Hayatın güzel çizgileri ve göz alıcı renkleri, trajik olanı tümüyle örtüp gizleyemiyor.
Nora yalnızlığın, temelinde anlamsızlık yatan bir evrende insan olarak var olmanın ayrılmaz bir parçası olduğunu bilecek kadar varoluşçu felsefeye hakimdi.