Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Yasemin Yaman
Yasemin Yaman
@Mermarid
Benim Küçük Gelinim
Göremediğim Sen
Sen Olmadan Asla
Kara Duvak
Hep Seni Bekledim
Yüreğimin Yangını
İnst: instagram.com/mermarid.yy
BLOG
mermaridd.com
YOUTUBE
youtube.com/channel/UC7lKxu...
orman endüstri mühendisi - İktisat
Lisans
istanbul / trabzon
of
53 okur puanı
Ağustos 2017 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Türkiye'nin içler acısı üzücü halini o kadar güzel anlattı ki... Söyleyecek tek kelime bulamıyorum. Özellikle gününüz gençlerinin okuması gereken bir kitap. Ülkenin geçmişten bu güne gelmiş olduğu sömürge serüveni gibi oldu. Türkiye sömürge bir ülke oldu ve bunu en güzel anlatan, anlatmaya çalışan hocam büyük saygıyı hak ediyor. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.
Yorumum.
Son zamanlarda OSHO kitapları okumak bana iyi geliyor. Özellikle kitaplardaki cümleler çok fazla düşündürücü ve bazı konularda kendimizi sorgulamamızı sağlayan bir içeriğe sahip. Bu kitap hakkında söyleyebileceğim tek şey mümkün olsa da tüm cümlelerini alıntı yapsam. Okumanızı tavsiye ederim.
Sırf yarım bırakmamak için bitirdim kitabı. Zaten çok kalın bir kitap değildi. Kitap başlangıcından sonuna kadar sinir harbi resmen. Kızın adı biraz saçma geldiği için her zaman yaptığım gibi kendi akılda kalacak şekilde isimleri kısaltırım. Jojo iyi bir şirkette sekreterlik yapıyor. Kız saf ve güzel olduğu için hep patronları tarafından tacize uğruyor. Son patronunun karısı kızı olur olmadık suçlayıcı konuşunca kız işi bırakmak istiyor ancak daha iyi bir iş bulamayacağı için personel şefinden yerinin değiştirilmesini istiyor. Ancak boş bir pozisyon olmadığı için bu mümkün görünmemektedir. Kızın Rusça bilmesi işleri daha da farklılaştırır. Büyük patronla iş seyahati için listeye alınır. Gerisi malum. Genç patronla iş seyahatine çıkar. Yanlarında iki adamla birlikte. Patron şahit olduğu bir olay yüzünden kızı evli erkeklere düşkün ahlaksız olarak davranıyor. Kızı sürekli aşağılayıcı davranıyor. Sonra ne oluyorsa kitabın son bir kaç sayfasında birden adam kıza aşık hop evlenelim. Sonu çok hızlı ve saçmaydı. Kıza yapılan O kadar kötü davranıştan sonra kızı aşık etmesi sinir bozucuydu. Neyse küfretmek isteyen varsa okuyabilir.
Okur Takip Önerileri
Oktay Sinanoğlu'nun bu kitabını yıllar önce hocam aldırmıştı. O zamanlar okuduğumda çok fazla etkilendiğimi söyleyemem. Sığ bir düşünce yapısına sahiptim sanırım. Yıllar geçtikçe kişilik oturdukça ve bazı olayları daha iyi kavramaya başladıkça o sığ görünümlerin aslında ne kadar derinlerde olduğunu anlıyorsunuz. Özellikle gençlerin Oktay Sinanoğlu'nu iyi tanımasını isterim. Sinanoğlu yıllarını yurtdışında geçirmiş Türk bilim insanlarından biri. Öyle tespitler yapmış ki durup kendini sorguluyorsun. Dünyada ki en genç profösörlerden biri kendisi. Bir çok çalışması var ve ben lise çağındaki her gencin daha bilinçli yetişmesi için Sinanoğlu kitaplarını okumasını tavsiye ederim. Okumayı sevmeyenlere, seminerleri, katıldığı programların videolarını izlemesini tavsiye ederim. Bir milletin nasıl uyutulduğunu en iyi şekilde anlatan profösörlerden.
Türk dеmеk Türkçе dеmеktir. Nе mutlu Türk’üm diyеnе dеmiş Atatürk. Bu lafın başını kеsmişlеr.
Bir ülkеnin dilini yok еtmеk, o ülkеnin, o ulusun, o millеtin adını tarihtеn silmеk dеmеktir.
Keyifli okumalar.
Zor ve sıkılarak okuduğum bir kitap oldu. Özellikle bana mı denk geliyor bilmiyorum ama çeviri gerçekten kötüydü. Neyin ne olduğu zor anlaşılan cümleler. İki kelimeyi bir araya getiremeyen kopuk paragraflar. Kısaca çevirisi iyi olsaydı belki severdim...
Sanırım Sabahattin Ali ile şiir beğenimiz çok farklı. Kitaptaki bir iki şiir hariç diğerlerini pek sevmedim. Aslında dili de o kadar ağır değildi. Günümüz Türkçesine mi çevrildi de, alakasız dörtlükler oldu anlamadım. Neyse bu kitabı da aradan çıkardım. Ömer Hayyam şiirlerini daha bir beğenmiştim.
Kitap bana göre son zamanlarda okuduğum en güzel kitaptı. Elimden gelse hemen hemen her cümlesini alıntı yapar paylaşırdım. Tespitler olsun, benzetmeler olsun harikaydı. Tekrar okumak için sabırsızlanıyorum. Mutlaka okumalısınız... Bana göre yani... Benim okuduğum kitapta kitabın adı Yaşlılık ve Dostluk olarak geçiyor ama bu sitede tam tersi olarak kitabı paylaşmışlar.
Shakespeare okuduktan sonra bir de Çehov deneyelim dedik ama anladım ki tiyatro okumak bana göre değilmiş. Şuanda ya da yakın bir zamanda sahnelenecek mi bilemem ama imkanım olsa izlemek isterdim oyunu. Çünkü okumakla bir şeyler izlemek aynı etkiyi vermiyor. Bazı kitaplar filmlerinden ya da sahnelenmiş her hangi bir mecradan daha güzel olsa da bu hikayeyi okumak yerine izlemeyi tercih ederdim. Usta bir yazar ancak ben sıkıldım okurken. Bir çok kişi kitaba methiyeler dizmiş ama ben farklı açılardan okuyorum kitabı sanırım. Öyle methiyeler dizecek bir taraf bulamadım. Tiyatro, oyun, senaryo artık her ne diye adlandırıyorsanız; bu tarz kitapları okumayı seven varsa okuyabilir.
Kitaba büyük hevesle başladım ancak beklediğim gibi beni etkilemedi. Belki çevirisinden kaynaklıdır bilmiyorum ama nedense hiç duyguyu hissedemedim. Benim için vasattı. Sizle okudunuz mu?
Son Aday
EŞ ARANIYOR !
Çiftçi bir kadın acilen bir erkek arıyor! Başvuracakların aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekmektedir. 25-45 yaşları arasında olmak ve kalıcı bir ilişki istemek. Nazik ve yumuşak karakterli olmak tercih sebebidir.
Çiftçilik tecrübesine sahip olmak. At binmek, işçilere adil davranmak, sürü gütmek v.s….
Ve inatcı bir bankeri memnun edecek konularda bilgi birikimine sahip olmak.
26 yaşındayım . Size konforlu bir yuva, üç öğün yemek ve Texas Hill Country’nin en güzel manzarasını vaad ediyorum (Daha şahsi detaylar görüşme sırasında verilecektir.)
İlgilenenlerin özgeçmiş ve referanslarını, bir tanıtım mektubuyla birlikte ‘Bayan Peygamber Çiçeği’ P.K. 42 Crossroads, Texas adresine göndermeleri rica olunur.
Hunter Pryde, gazete ilanını eline alarak tekrar okudu. Ağzının kenarında acımasız bir gülümseme belirmişti. Demek Leah acilen bir koca arıyordu. Ne kadar ilginç….
***
Bu aralar Beyaz dizi e kitapları okuyorum. Bir çoğunun konusu genelde hemen hemen aynı ancak işleniş tarzlarına bakınca bu kitap diğerlerine göre daha eğlenceliydi. Keyifli okumalar...
Alıntı:
“Gerçekten, bunca yıl sonra evime elini kolunu sallaya sallaya geri dönebileceğini mi sandın? Bu
kadar kendini beğenmiş olduğuna inanamıyorum. Bana yaptıklarından sonra biraz durup düşünmem
gerekmez miydi?”
“Biraz abartmıyor musun?” Leah içinden taşan öfke seline yenik düştü. “Abartmak mı? Hiç de değil. Benim masumiyetimi çaldın. Ve bunu sadece çiftliği ele geçirmek için yaptın.” Yıllardır bastırdığı duygular açığa çıkmıştı. “On sekiz yaşındaydım ve sen beni kullandın. Kullandın beni!”
“Kullanmadım. Sadece bana sunduğun şeyi aldım.”
Yorum
Kitaba başladığında ilk 200 sayfası resmen sinir harbiyle geçti. Bir kaç gün ara verdim ve biraz önce bitirdim. Hikaye başkomiser Baray ve senarist yazar Ilgın arasında geçiyor. Kızımız asker bir babanın kızı ve babası gibi biriyle evlenmek istemediğini iddia edip dururken polis olan aile dostunun oğluna aşık oluyor. Kitabın ortasına kadar kızın kararsızlığı, ne istediğini bilmemesi insanı sinir edecek raddede. Sonrasında ise bol bol çiftimizi okuyoruz. Kitap durağan ilerledi. Öyle aşırı dikkat çekici olaylar yok. Sade bir konu. Ama sıkmadan kendini okutuyor. Başta Serkan karakteri çok işten bir karakter gibi gelse de kaybeden bir çok erkek gibi çirkinleşiyor. Bahar, Barkın ve Rüya ile Haluk çok fazla yer verilmese de hikayeye renk katmışlar. Keyifli okumalar!
Yorum
Kitap klasik zengin adam fakir kız aşkını anlatıyor. Oldukça utangaç olan Emma yağmurlu ve soğuk bir gecede kapısını çalan Danilo adamın adı daha uzun arkadaşlar ben kısa yazdım. Aşık oluyor. Tabi adam da kızımıza. Hızlı bir şekilde evleniyorlar. Sonrada adam yurtdışına gittiğinde birden sırra kadem basıyor. Yıllarca adamdan haber alamayan Emma çaresiz durumda kalır. Üstelik kocasının kardeşleri kadına pek sıcak davranmamaktadır. Kocasının öldüğüne karar verdiklerinde adam beş yıl sonra ortaya çıkar ve sevdiği kadının artık ailesiyle yaşamadığını öğrenir. Emmayı geri isteyen adam yokluğunda olan bir çok kötü olaydan habersizdir. Bunların başında karısına atılan iftira ve eski nişanlısının çocuğunun kendisinden olduğunu iddia etmesidir. Hikaye akıcı ilerliyor. Emmanin sağlığı bazen sinir bozucu olsa da klasik beyaz dizi hikayesi. Çerezlik okuyabilirsiniz. E kitabı nette var.
Seri üç kitaptan oluşuyormuş yeni öğrendim. İlk kitap Cehennem kitabını daha önce okumuştum ama açıkçası konusunu unuttum. Yeniden okuyup yorum yapacağım. Ayrıca bu kitap içinde güzel bir yorum yapmayı düşünüyorum.
Yarım bıraktığım kitabı okudum resmen. Sırf yarım bırakmamak için... Bilmiyorum zevkler farklıdır ancak bana göre sıkıcıydı kitap. Hiç benim tarzım değildi.
Geçen hafta bitirdiğim ama yorum yapmaya fırsat bulamadığım bir kitap. Çok yorum yapacak bir tarafında yok bana göre. Adına bakarak büyük beklentilerle aldığım ancak beklentimi karşılamayan bir kitap oldum. Bir kaç olay hariç içinde daha çok yazar kendi düşüncelerini empoze etmek için yazılmış gibi. Memlekette olan bir kaç olaya değinmiş ki Müge Anlı izleyenler daha kötüsüyle karşılaşmıştır. Sanki programı izlemiş kendine göre yorumlayıp yazmış gibi. Satırlar arasında beni sürükleyen, aman nasıl olur diye duygulandıran bir bölüm yoktu. Yazan kişi duyguyu verememiş. Açıkçası beklediğim gibi iyi çıkmadı kitap. Bazı bilindik tarz hikayeler anlatsa da çoğu yerde saçmalamış. Özellikle fikrini savunmak için ortaya attığı iddiaları merakla araştırdım. Cümleler manipülasyon için yazılmış gibiydi. Hani bir yazı olur ya da haber yaparlarya şokşok diye sadece önünü ardını yazmadan can alıcı olduğu yerleri alıp başlık atarlarya kitap aynı o şekilde yazılmış. Araştırma yapmayı sevmeden okuduğuna inananlar için bir çok kirli bilgi var içinde. Bazı yerlerde AA gerçekten böylemi deyip açıp araştırdığımda kitapla alakası olmayan cevaplarla karşılaştığım durumlar oldu. Neyse ilk firsatta elimden çıkaracağım bir kitap oldu.
Alıntı
“İçimde bir savaş var. Korkunç bir savaş...
İki kurt arasında... Bu kurtlardan birisi korkuyu,
öfkeyi, kıskançlığı, üzüntüyü, pişmanlığı,
aç gözlülüğü, kibiri, kendine acımayı, suçluluğu,
küskünlüğü, aşağılık duygusunu, yalanları,
yapmacık gururu, üstünlük taslamayı ve egoyu
temsil ediyor. Diğeri ise zevki, huzuru, sevgiyi,
umudu paylaşmayı, cömertliği, dinginliği,
alçakgönüllülüğü, nezaketi, yardım severliliği,
dostluğu, anlayışı, merhameti ve inancı temsil
ediyor. Aynı savaş sizin içinizde de sürüyor ve
diğer tüm insanların içinde... “
Afirzmalar
İlerlemeye inanmak henüz bir ilerleme olduğuna inanmak anlamına gelmez. Yoksa bu, inanmak için yeterli olmaz.
Olumsuz davranışlarda bulunmak bizden istenir, olumlu davranışlar ise zaten bizimdir.
Yorum
Fabia yetimhanede büyümüş ve hayata bir sıfır geride başlamış bir kadındır. Saf ve iyi niyeti yüzünden ilk sevgilisi tarafından kullanılmaya çalışıldığını sonradan fark etmiştir. Bir daha asla zengin bir adamın oyuncağı olmamaya kararlıydı. Arkadaşının eline geçen parti bileti ile bir çılgınlık yapıp zenginlerin yardım gecesine katılmıştı. Alex ile karşılaşan genç kadın Alex'e oyun oynarken bulmuştu kendini. Zengin ve kazanova olduğunu düşündüğü adama her kuşun eti yenmeyeceğini göstermek ister ancak hesaba kaynadığı oynadığı oyunla adamın dikkatini çektiğiydi. Olaylar gelişir ve Fabia arkadaşı ile partiden gizlice kaçar. Bir kaç hafta sonra Alexi kapısında bulunca büyük bir hata yaptığını anlar. Alex bedel istiyordur. Çünkü Fabianin davranışı yüzünden büyük bir anlaşma kaybetmiştir. O bedel de Fabiayi Noel için büyükannesine sevgilisi olarak tanıştırmaktır. En azından Fabia oyun oynayacağını düşünür ancak Alex'in düşüncesi çok başkadır. Kitapta Fabianin aldığı darbe ile tüm erkekleri aynı kefeye koyup soğuk davranması ve Alex'in Fabianin duvarlarını kırmaya çalışmasını konu alıyor. Güzel bir kitaptı. Ancak tam mutlu olduk seken biten hikayeleri sevmiyorum. Sonu acelece yazılan kitaplardan.
Yorum
Daha önce de Harquen okumuştum bir kaç tane ve genelde konular birbirine yakın oluyor. Ya zengin adam fakir kız ilk görüşte aşık olup hemen birlikte oluyor ya da intikam uğruna birbirlerine oyun oynuyorlar. Asıl dikkatimi çekense bir çok türk yazarın ele aldığı konuların nedense bana hep Harquen kitaplarının genişletilmiş halini hatırlatıyor. Neyse kitaba gelirsek diğer kitapların aksine hikayede iki yakın arkadaş ki bunlardan kadın karakter adama aşık olan kişi. Adam jeolog dünyayı geziyor, kız ise veteriner kasabada kalıyor. Bir süre sonra adamın ağabeyi ile nişanlanıyor ki tek düşündüğü Will'in nişanlandığını duyup geri gelmesini istemesi. Planlar istediği gibi gitmiyor tabi. Abisi uçak kazası geçiriyor ve ölüyor. Will geri gelip arkadaşına destek olmak istiyor. Lucy adama hala aşık ama onu kasabada tutamayacağının da farkında. Yeniden bir araya gelen ikili bu kez daha emin adımlarla ilişkilerini başlatıyor. Will kızın abisi ile nişanlandığını duyunca çok şaşırır. Çünkü Lucy ve abisi tamamen zıt karakterdir ve abisi iflah olmaz bir serseridir. Hatta kızla oynamaması için abisini bile uyarıyor. Ne varki Lucy olan aşkını çok sonradan fark edip kasabada kalmaya karar verip aile kurarlar. Çerezlik keyifli bir kitaptı.
Yorum
Kitap hakkında ne yazacağımı şaşırmış durumdayım. Konusunu ilk okuduğumda aman bu da klişe bir kitap diye düşünmüştüm ama bir süre sonra kitabın konusundan çok içerdiği cümlelere odaklanmaya başladım. Giryan kitabının her bir cümlesi bir nasihat bir ders niteliğinde. İçinde o kadar naif cümleler var ki bir sonraki sayfayı çevirmek için heyecanla okumaya devam ediyorsunuz. Bazı cümlelerde sayfa çevirmeyi unutup o cümlenin ağırlığının düşüncesinde kaybolup gidiyorsunuz. Bu kitap bana göre bir ayrılık ve sonrası kavuşma hikayesi değil. Daha çok duyguları, düşünceleri ve yaşanmışlıkları nasıl çarpıcı bir şekilde anlatan bir kitap oldu. Sevgiyi, aşkı, sadakati ve ihaneti o kadar çarpıcı cümlelerle anlatmış ki hayran kalmamak elde değil. Hastalıklı sevginin insana neler yaptırabileceği ve sonunu acı bir şekilde belirtmiş. Özellikle konuşmalar bile ders niteliğinde cümlelerden oluşması beni mest etti. Kitabı okuyun okutun arkadaşlar. Çok uzun cümleler kurarak kitabı anlatmak çok isterim ama dediğim gibi kitabın bir yerini alıntı yapmak istesem neredeyse tüm kitabı paylaşmak zorunda kalırdım. Baş ucu kitabı olacak kitaplardan. Keyifli okumalar!
Alıntı:
"Nankörlük etmediğin yerde bile zarar görürsün çünkü kimse kimseye saf sevgisini gösterecek kadar saf değildir. Saye... Dünya çok kötü bir yer ve iyi olan harcanıyor be güzelim. Bu dünyanın kuralı bu, iyi olursan güçsüzleşirsin."
------
Siz görmezden gelseniz de gerçekler var olmayı sürdürürler
Hanry Huxley
