Tarihin adeta gözlerinizin önünde bir strateji oyununda meydana gelen olaylar gibi geçtiği bir kitap. Gereksiz detaylara girilmemiş, hükümdarlar ve olaylar yeteri kadar anlatılmış ve bağlantılar güzel kurulmuş. Türkler Araplar ve Kürtlerin paylaştığı coğrafyada birbirleri ve kendileri arkasından ne kadar çok iş çevirdiği, aslında müslüman olmanın "iyi olmak" için bir araç olmadığını, kocaman imparatorluğa sahip olsan da ölümünle 1 yılda parçalanabileceğini ve mümkünse geriye 30-40 tane çil yavrusu değil de adam akıllı 1-2 varis bırakmanın önemini anlatıyor kitap. Müslümanlar seferlerden hala gocunmuş gibi gözükmekte bulunduğumuz yüzyılda. Bizim hala batıdan gelen olaylara "haçlı seferleri devam ediyor" yorumumuzu, batı acaba "kafirler bize saldırmaya devam ediyor" diye benzer bir yorumda bulunuyor mudur? Bence sorun burada. Olaylardan ders çıkarıp kendini geliştirip noksanlarını tamamlamak. Batılılar bu olaydan sonra bunu yaptılar. Biz müslümanlar bunu becerememiş gibi görünüyoruz. Ne yazık ki haçlı seferlerinden önceki gibi ilimin önderliğine saygı duymazsak, "haçlı seferleri"nin sonunun gelmeyeceğini düşüneceğiz.