Mert Karakaş

375 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Kitap başlarda gerçekten hiç ilgi uyandırmayan, heyecanlandırmayan fakat öyleymiş gibi anlatılan Endülüs Müslümanlarını anlatıyor. Bence kitabın dönüm noktası burası. Çünkü kitabı bırakmakla bırakmamak arasındaki kararı burayı okurken veriyorsunuz. Bu dönüm noktasını atlattıktan sonra kitap akıcılığına kavuşuyor. Ayağını bastığı yerde önce zenginliğe sonra da ayağını bastığı yerle birlikte derin bir çöküşe geçen Hasan, bence kelimenin tam anlamıyla şansla kutsanmış birisi. Ne zaman dara düşse ilahi bir yardım alıyormuş gibi bir kurtarıcı tarafından daha heyecanlı ve nüfuzlu bir maceraya atılıyor. Adeta ilk sezonu tutmuş ve sonrasında daha iyi sezonları beklenen bir dizinin hikayeyi fantastikleştirmesi gibi.
Afrikalı Leo
Afrikalı LeoAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202214,4bin okunma
Reklam
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hayatım boyunca baş ucumda tutmayı düşündüğüm kitap. Nedense şimdiye kadar hükümdarların sadece askeri, politik ve harem konularında becerikli diğer konularda bomboş insanlar olduğunu düşünürdüm, bir kaç bildiğim dışında. Marcus Aurelius bendeki bütün bu saçma düşünceyi yıktı. İnsanın çok yönlü olabileceğini. Bütün imparatorluğun yükü sırtında olmasına rağmen belki de yatmadan önce kendine yazdığı notlarda benim yatmadan önce kafamdan geçirdiğim şeyleri yazması çok hoşuma gitti. Bazı kelimesiz düşündüğüm fikirleri yaklaşık 2000 yıl önce birinin yazmış olması ve bu kişinin de Roma imparatoru olması mükemmel bir duygu. Ara sıra açar herhangi bir sayfasını okurum. Hayatta, arkadaşlarına danışan ama dediklerinden tatmin olmayan insanların (mesela ben) kendi iç seslerine duruluk ve açıklık getirecek fevkalede eser.
Yıldızların Örtüsü Yoktur
Yıldızların Örtüsü YokturMarcus Aurelius · Yapı Kredi Yayınları · 2019615 okunma
266 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
41 günde okudu
Tarihin adeta gözlerinizin önünde bir strateji oyununda meydana gelen olaylar gibi geçtiği bir kitap. Gereksiz detaylara girilmemiş, hükümdarlar ve olaylar yeteri kadar anlatılmış ve bağlantılar güzel kurulmuş. Türkler Araplar ve Kürtlerin paylaştığı coğrafyada birbirleri ve kendileri arkasından ne kadar çok iş çevirdiği, aslında müslüman olmanın "iyi olmak" için bir araç olmadığını, kocaman imparatorluğa sahip olsan da ölümünle 1 yılda parçalanabileceğini ve mümkünse geriye 30-40 tane çil yavrusu değil de adam akıllı 1-2 varis bırakmanın önemini anlatıyor kitap. Müslümanlar seferlerden hala gocunmuş gibi gözükmekte bulunduğumuz yüzyılda. Bizim hala batıdan gelen olaylara "haçlı seferleri devam ediyor" yorumumuzu, batı acaba "kafirler bize saldırmaya devam ediyor" diye benzer bir yorumda bulunuyor mudur? Bence sorun burada. Olaylardan ders çıkarıp kendini geliştirip noksanlarını tamamlamak. Batılılar bu olaydan sonra bunu yaptılar. Biz müslümanlar bunu becerememiş gibi görünüyoruz. Ne yazık ki haçlı seferlerinden önceki gibi ilimin önderliğine saygı duymazsak, "haçlı seferleri"nin sonunun gelmeyeceğini düşüneceğiz.
Arapların Gözünden Haçlı Seferleri
Arapların Gözünden Haçlı SeferleriAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20221,823 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
180 syf.
5/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Üniversitede hastalarla iletişim hakkında adını bile hatırlamadığım bir dersin ödevi vesilesiyle okudum bu kitabı. Aslında kendini içine çeken, zamanın Türkiye'sini gözler önüne seren, taşrada hasta/hamile/ölü olmanın ne kadar zor bir şey olduğunu gösteren bir kitap. Fakat kitabın olumsuz yanı belli bir yerden sonra kendini tekrarlaması. Sanki düzenlenirken bir karışıklık olmuş da aynı bölüm yeniden konmuş. Bölümün başını okurken sonunu tahmin ettiğim yerler oldu. Onun dışında sürükleyici bir kitaptı.
Peri Gazozu
Peri GazozuErcan Kesal · İletişim Yayınevi · 20194,219 okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Sanatla alakası fazla olmayan beni, akıcılığı ve güzelliğiyle içine çeken bir kitaptı. Evimin farklı yerlerine farklı Van Gogh resimleri almayı planlıyorum artık. Mesela yatak odama çiftçilerin saman yığınının yanında uzandığı resmi, salona o güzel bozkır betimlemelerini, koridoruma 6-7 farklı tanımadığım ve bilemeyeceğim insanların portrelerini. (‘Bu kurumda daha önce hizmet etmiş insanlar’ başlığı koymadan tabii ki) Galiba bir de feleğin sillesini yemek, insanin beyninin derinliklerine inmesini sağlıyor.
Van Gogh
Van GoghKolektif · Yapı Kredi Yayınları · 2010272 okunma