mert Önol

mert Önol
@Mertonol
Yaşamın bir porno kasedi olduğunu düşünüyorum ya da çabuk yanan bir sigara filtresi.
Garson
önlisans
Çanakkale
Çanakkale
9 reader point
Joined on January 2022
Zırva
Onu , affedemiyor oluşumun kabahatini kendime yıkacak kadar sevdim. Severken Yatalak soğuk alınganlıkları geçirdim. Boncuk boncuk kuruttum nemini tenimde Kaşık kaşık iştahlardan ve kozalara açılan vadilerde dolandım. Yelinden nemi sakınayım? Hangi şarkıyı dinlesem Vertigo Umudumda kıyamet indirimleri var Tanrı taksit yapmıyor...
Reklam
Zamandan artan ile ruhtan eksilenin kütlesi değişmez.
İnsanlar katı olan kişiliklere karşı daha özenli davranırlar da hiç mi akıllarına gelmez suistimal ettikleri kişilerin boşlukları dahi "boğabilir".

Reader Follow Recommendations

See All
Sırtım Döşek
Uzatmalar da Beşiktaş maçı kazandı Halbuki içim de mağlup olmuş Dolmabahçe kafilesi Ehliyeti kasaptan almış tırcı ahlakı Ve banklara birer birer çökmüş küskünler kadar Dargın bir sevinçle uyuyordum Terle yahut kanla uyanmadım Zümrüt müdür yakut mu bilmem Mücevher kesikleri var düşlerimde Yıldız mı düştü acep ? Erken girdim yatmaya Benim
Pulsuz
Yakın mektup, ateşsiz Mektup bu uzantılı Göğüs, omuz ve sarman yoksunu Yakında bu mektup çetrefilsiz Çetele tutmuş mektup bu eski kafalı Uzağına,uzanamadığın kadar yakın Ateşsiz bir derinlik Ve yakıcı sahiliği. Pulsuz ve yontulmuşun elinden Ruhunun özür yerlerince dolgun...
Reklam
Ne mümkün
Öncelikle her birinize Yani kabrin başında duran her bin başlı madalyonlulara Ardından yüzü gözü toprak olmuş kuş huylu Hafif kadınlara bir selam verecektir göğüs kafesimde duran nefes . Bir gün tanış bir gün hoş beş derken erkenden bir boğaz kenarında birbirimize dikilen iki kazık olacağız . Kim bilir bilmem de yüzyıllardır vefalar sürrealizmin üvey çocuğu gibi orta gezerken . Tebessümler son neslin nezlinde iyiden iyiye puştlaşmış bir hışırtı gezdirir pragmatik zihinlerin tasmasıyla . Zaman bu ... En ve kudretlerin ardından kime uğrasa henüz değil , daha erken . Dedim ya işte, zaman bu en ve kudretlerin ellerinde can alır can verir çamurdan ve ormanın derinliklerinden Adem ve insan soyu ortaklığı bittiği gündür talih kendine 46lıklar adına sus payı verir. Dedim ya adem soyu işte temasında hicran vicdanında dirhem aklında zerre uçurum yoktur. Tabii evvelinde üçü beşi zikreder durur bir takım müessir ağabeyler. Sahi onlar, onlar konuşur dururda ne halta yaradı uçurumun dibini görenler zalimin giyotini altında. Şimdi .hele ki şu zaman bu cihan derken hangi gözümü kırpsam soğuk kabrin altında tez vurulur toprak er açılır atmosfer. Hâliyle zorluk ve zorbalıkla bölünmüş hücreleri bu fosilin . Henüz yeryüzünde . Dedim ya zaman işte. Elinde ne varsa en ve kudretiyle Eksik etmedi suretimden talihsizliği de fiskesini de.
Hoşt Mukadderat!
Benim ayaklarımın altı pişmiş Üstelik temmuzu çeyrek de geçmiyor Ve beklemek tahta bir kapıyı aralamaktır . Ormanlar ve yabani hayvanlar ortalıklarda Pusu kuruyor Üstelik insan soyu beşeriyete manzara demiş . Benim gözyaşlarım ürkeklik suluyor Arka bahçemde . Elinde beyazlar gelse ve değse beklediğime Şu çukura gireceğim bir vakit Simitten tiksinecek Livingston Bir sure ezber eder zihinler Ardılarına şüphe düşecek . Kısmetimde , bereketi yatıyor bahtsızlığın Görüyorlar fırınlarda cıtırlığı bir kırıntı hakimi somunlarda Ben dikilmiş eşraflarına nadir bir taş ocağı kıyıda içim geçmiş çoktandır Ayakta kalma yalnızlığım Otur da soluklansın şu peronlar Güz batıyor neşem üzerine Aman usanmayasın Yarın ta dünlerden geliyor
Serbest Düşüş
Beni istersen şimdi bırak. Yolun cebine göğüslerinden fırlatarak . Beni istersen yarın sabah ekmek almaya giderken bırak Elinde bozuk paralar şıkırdatarak. Beni öyle ya da böyle eninde yahut sonunda Dövüşürken pilotlarla Sövüşürken aşağı mahalle torbacılarıyla Gecenin bir vakti devriye gezerken inzibat dere ucunda Apış aramda bizim Ali abiden litresi 60 lira ... Beni ister vodka içerken ister Müzeyyen de müziği içip rakıyı dinlerken . Beni beş yüz kere n'lerde ; katiyen yalnızca bir 'k'de Ama dilediğince Yabancı değiliz aramızda lafı olmaz Beni ister şimdi ister öbür dünyada Benzinlikte , hastane kafeteryasında İstemem kaldırım taşlarını Lastiğin boş uğultusunu işitmeyi Orda burda üzerime sigara izmaritleri Sen en iyisi aklından düşer yahut geçersem Müsait bir mezarlıkta bırak beni bir öğleyin Ne acısı hissedilir güneş altında öğleyin Ne de ben oracıkta çırpınmak yerine Alelade evimde naaşımı göreyim. Eks-entrika
Güne İsmet Özel / Mazot ile başladım Oldukça hassas teoride kansı birgün . "sen o baygın sevgilerin adamı değilsin. sana yaşamak düşer çarkların gövdesinde bin demir kapıyla hesaplaşmaktan omzun çürümelidir bin çeşit güneşle ovulmalıdır gaddar ellerin yürü yangınların üstüne, kendi alevini de getir çarpıntısız dakikası olur mu devrimcinin ki ölüm her yerde uyanıktır" ( İsmet Özel hafızamda "buyruğuna" en az kelam iliştirdiğim o şahsiyet unvanına sahiptir)