“Her sanat tipi; belli bir kültür, toplum ve kişilik tipinin ortaya çıkması, büyümesi, değişmesi ve çökmesiyle birlikte ortaya çıkar, büyür, değiştir ve çöker.”
(Sorokin, social and cultural dynamics, 1938)
İnsan doğduğunda güçsüz ve uysaldır. Öldüğünde ise katı ve duyarsızdır. Bir ağaç, büyürken hassas ve esnektir ama kuruduğunda ve sertleştiğinde ölür. Sertlik ve güç ölümün refakatçisidir. Uysallık ve güçsüzlük, varlığın dışa vurulmasıdır. Çünkü katılaşan hiçbir zaman kazanmaz.
-Stalker-
Denizlerden
Esen bu ince hava saçlarınla eğlensin.
Bilsen
Melâl-i hasret ü gurbetle ufak-i şâma bakan
Bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin!
Ne sen,
Ne ben,
Ne de hüsnünde toplanan bu mesâ
Ne de âlâm-i fikre bir mersâ
Olan bu mâi deniz,
Melâli anlamayan nesle âşina değiliz.
...
Ahmet Haşim
Zaten biz, hangi şeye karşı dini heyecan duyarsak ona (mukaddes), hangi şeye âhlaki bir heyecan duyarsak ona (iyi) , hangi şeye karşı bediî bir heyecan duyarsak ona (güzel), hangi şeye karşı muakalevî bir heyecan duyarsak ona (doğru) kıymetlerini tevcih ederiz.