"Sonra herkesin akıllı olmasını beklemenin çok uzun süreceğini anladım, Sonya. Bir de insanların değişmeyeceğini, onları değiştirebilecek kimsenin bulunmadığını ve bunun için çaba göstermeye değmeyeceğini."
8 Kasım 1938 Salı
" Saat: 11.00
Bir miktar yulaf unundan poriç çorbası verildi.
Saat: 13.00
Altı kaşık süt verildi.
Saat: 15.10
Biraz çorba verildi. Güçlükle yuttu.
Saat: 17.15
Dört kaşık elma suyu verildi ( Son yedikleri onlar oldu).
Prof. Neşet Ömer Bey seslendi:
"Dilinizi çıkarır mısınız efendim?"
Dilini ancak yarısına kadar çıkarabildi.
"Biraz daha efendim!"
Bilinci büyük ölçüde kaybolmuştu. Söylenenleri duyamıyordu. Dilini tamamıyla içeri çekti. Başını biraz sağa çevirdi, gözkapaklarının arasında sıkışıp kalan gök mavisi gözleriyle Neşet Ömer Bey'e dikkatlice baktı ve son sözünü söyledi:
"Aleykümesselam."
Saat 18.35'i gösteriyordu..."