Kitaba dair ,
psikoloji, felsefe ,grup terapisi , hayatı yaşamak, ölümü karsilamak ,yalnizlasmak ve iletisimde kalmak, bağ kurmak, sevmek ve sevilmek , hepsinin iç içe girdiği hayata yaşama ölüme duygularımıza kısaca insan olmaya dair sorgulamalarin iyi bir hikaye anlaticisinin sıcacık ve yumuşacik kaleminden döküldüğü , keyifle okuduğum, terapi odasındaki bı köşeden odada olanları izlediğimi hissettiğim akıci keyifli, öğretici bir anlatımdi .Yalom un usta bir dili ve kalemi var en zor konuları dahi en güzel yerden işlediği diğer eserlerini bilenlerin aşina olduğu bir durum zaten. Bu eserinde de yine aynı keyfin tadini aldim. Ölüm fikrinin gerçeklik kapısını çaldığı bir zamanda iki uca gitmek yerine davetsiz bir misafiri agirlarken karşılaşılan anlık bir panik ve kabul evresinden sonra onu en hızlı güzel nasıl karşılarım sorusuna hayatı bildiği ve sevdiği yerden yaşamaya devam etmek deyip, günü-ani yaşamayı en güzel sekilde anlatmasindan, Schopenhauer un felsefesini hayatını sorgulamalarını kuru bı anlatım yerine Philip karakteriyle grup terapisi sandalyesinde ağırlaması, hayatı yaşamanın ,bağ kurmanın ilişki ve sevginin nasıl bir iyileştirici güç olduğunu ortaya koyması bildiğimiz ya da unuttuklarimizi hatırlatma konusunda müthişti.
