Deniz ekmek kapısı, deniz hayat, deniz sevgili, deniz zalim, deniz suskun,deniz sevecen, deniz öfkeli. Bazen acıdan öldürür balıkçıyı, bazen de verdikçe verir.
Çin edebiyatından okuduğum ilk eser oldu. Kitabı okurken bazı karakterlerin talihsiz ölümleri beni çok üzdü diyebilirim. Adıyla tamemen zıt bir roman . İçinde birçok ölümü barındırıyor. Okurken bu şekilde yaşamak mı olur diyorsunuz ve hayatın ne kadar acımasız olabileceğine tanıklık ediyorsunuz.
Konusuna gelecek olursak; Gençlik günlerinde ailesinin servetini kumarda yiyip bitirmiş ve sırayla ailesindeki herkesin ölümünü görmüş bir adamın, hayattaki acılarını, sevinçlerini,kaderin ona yaptığı sürprizleri anlatıyor.
Bu kitap yazarın okuduğum ilk kitabı değil aslında. Klasik Stephen King tarzında biraz farklı. Diğer kitaplarından farklı olarak doğa üstü ve fantastik olaylar içermiyor. Bu kitabı da en az diğer kitapları kadar sürükleyici, heyecan verici olmuş. Puanım 10 üzerinden 9 oldu. Sadece başında olayların işleyişi biraz yavaş bu yüzden ilk başta biraz sizi sıkabilir. Ama sonrasında bir solukta okuyabileceğiniz bir kitap. Polisiye türünde kitaplar sevenlere okumalarını tavsiye ederim. Gerçekten seveceksiniz...
Konusuna gelecek olursak; Billy Summers zor bir çocukluk geçirmiş, çok iyi bir asker aynı zamanda dünyanın en iyi kiralık katili. Ancak sadece gerçekten "kötü" olduğunu düşündüğü kişileri hedef alıyor. Ve artık emekliye ayrılmak istiyor ama bundan önce yapması gereken son bir işi var. Peki bu süreçte neler olacak? Hedefine ulaşabilecek mi ?
Billy SummersStephen King · Altın Kitaplar · 2022561 okunma
"Bu ülkede soluduğun her nefesin, içtiğin her bardak suyun, nehirde attığın her kulacın, yediğin her yemeğin seni öldürdüğünü bilirken delirmemek mümkün mü sence?"
Öncelikle kitaptan bir alıntı ile başlamak istedim. Bu sözler bana göre dünyanın muhtemel sonuna işaret ediyor.
Yazar bu kitabı 1970'lerde kaleme almasına rağmen günümüz sorunlarını çok iyi dile getirmiş.
Savaşların, tarımda, saniyede,madencilikte ve daha bir çok alanda kullanılan kimyasalların etkisiyle insanlar soluyacak bir nefes hava, içecek bir yudum su hatta yiyecek bir lokma ekmek bulamaz olmuşlar. Hava zehirli, su zehirli, herşey zehirli... Evdeki musluktan akan su ile yüzünü dahi yıkayamıyorsun seni anında hasta ediyor. Ayrıca salgın hastalıklar, doğal afetler, bebek ölümleri ya da anormal doğan bebekler ve daha nice sorunlar... Artık insanlar delirmeye başlıyorlar ve kirlilik onları öldürmeye yetmiyormuş gibi birbirlerini öldürmeye başlıyorlar.Bunlardan dolayı dünyanın nüfusunda büyük bir azalma yaşanıyor. Geriye kalan çok az sayıda insan ise bir şekilde hayatlarını devam ettirmeye çalışıyor. Tabi buna yaşamak denirse...
Bu ülkede soluduğun her nefesin, içtiğin her bardak suyun, nehirde attığın her kulacın, yediğin her yemeğin seni öldürdüğünü bilirken delirmemek mümkün mü sence?