Sanırım beni bu hayatta ayakta tutan yegâne şey "umudum" . Kimi zaman yırtık cebime koyduğum ama asla kaybetmediğim umudum... Ümitlerimizi yitirmeye çalışanlara inat her gün bir önceki günden daha dik duracağız. Hakkımızı son damlasına kadar alacağız ve çok istediğimiz mesleğimize kavuşup geleceğe ışık tutan nesiller yetiştireceğiz. Gün ola, devran döne, umut yetişe 💙
Yine özlemlerle başlayan hüzünlü bir bayram sabahı.Öncelikle; derdi olan , sevdiklerinden ayrı, uyanır uyanmaz ilk işi mezarlıktaki sevdikleriyle bayramlaşmak olanların bayramı mübarek olsun. Kavuşmaların yaşandığı, yüreğimizde neşe ve ümidin hakim olduğu nice sağlıklı, huzurlu bayramlara🙏💗
Kitapta geçen bir alıntıyla yorumuma başlamak isterim. "İnsan yemek için yaşamaz, yaşamak için yer." Doyumsuz varlıklar olduğumuza dayanak oluşturacak cinsten bir cümle. Bütün ömrümüzü daha çok yemek; daha çok içmek,daha çok giyinmek, daha çok gezmek için harcıyoruz. Enlerin bizi hep mutlu edeceğine inanıyoruz. Çoğumuz anlık hırslarımızla sonsuz pişmanlıklar yaratıyoruz kendimize. Kitabın ana karakteri olan Harpagon da bahsettiğim çoğunluğa dahil olanlardan. Para hırsı çocuklarına olan sevgisinin bile önüne geçmiş durumda. Cimrilik kelimesinin vücut bulmuş hâli diyebiliriz. O kadar çok parası olmasına rağmen yokluk çekmekte , parasını kendisinden bile sakınmaktadır. Oğlunun aşık olduğu kadına aşık olur. Oğlu aşkı uğruna her şeyi göze alır fakat Harpagon bir çekmece dolusu paraya karşın aşkını da sevgisini de heba eder ve sonunda Harpagon'un oğlu Cléante galip gelir sevdiği kadına kavuşur. Öyle ya "sevgi, hırs ve kibirden üstündür." Okuyacak olanlara keyifli okumalar dilerim şimdiden
CimriMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202222k okunma