Ruh ve beden, beden ve ruh; ne büyük gizemdi. Ruhumuzun hayvani, bedenimizinse ruhani bir tarafı vardı. Duyularımız keskinleşirken zihnimiz körelebiliyordu. Bedensel dürtülerin nerede ölüp ruhani dürtülerin nerede başladığını kim bilebilirdi ki?
Günümüzde insanlar benliklerini sinsice kuşatan sağduyudan ölüyor; aslında asla pişman olunmaması gereken tek şeyin hataları olduğunu anladıklarındaysa iş işten geçmiş oluyor.
Yaşamın amacı kendi kendini geliştirmek, tekâmül etmektir. Dünyaya gelme sebebimiz özümüzün farkına varmaktır. Bugünlerde insanlar kendile- rinden korkar oldu. Görevlerin en ulvisini, kendilerine karşı olanı unuttular.