Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merve güven

Mutluluk herkesin kendi başına uğraşması gereken bir şeydir. Kişiye özel bir hale gelmiştir.Eziyet de kişinin kendi başarısızlığının sonucu olarak yorumlanır. Böylece devrimin yerini depresyon alır.
Reklam
Aşırı toplumsal çelişkilerin mevcut olduğu 1920'lerde mali krizin arifesinde zenginlerin aşırılıkları ve fakirlerin sefilliğini vurgulayan pek çok işçi temsilcisi ve radikal aktivist mevcuttu. Buna karşılık 21. yüzyılda bambaşka türde ve çok sayıdaki ideolog sürüsü bunun tam karşıtını yayıyor: eşitlikten son derece uzak olan toplumumuzda her şeyin iyi olduğunu ve çaba gösteren herkesin çok daha iyi konuma geleceğini.
Oysa çoktandır, benimle ilgili konular benim tarafımdan yaşanmak istemiyormuş gibi bir izlenime sahibim. Benim düşünce tarzım benim sorunlarıma nahoş geliyor.
Sayfa 123Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her zaman hayatın anlaşılmazlığı duygusu nihayet azalsın isterdim. Azalacağına artıyor bu duygu. Yaşadığımı ifade edemiyorum, söze dökülemez alanda yaşıyorum.
Sayfa 165Kitabı okudu
Anıların bu yönü çok aptalca: Bir tanesi bile yetiyorken, bir anda düzinelercesi üzerime çullanıyor.
Sayfa 167Kitabı okudu
Reklam
Her zaman hayatın anlaşılmazlığı duygusu nihayet azalsın isterdim. Azalacağına artıyor bu duygu. Yaşadığımı ifade edemiyorum, söze dökülemez alanda yaşıyorum.
Sayfa 165Kitabı okudu
Aşk zaten çocukluğu sürdüren bir oyun, insanın kendi inşa ettiği bir mağarayı hiç terk etmek zorunda olmaması dileğinin tekrarı değil miydi?
Hayat insanın yapmak istemediklerine veya yapmadıklarına anlayış göstermiyor.
Ölü birini sevmeye başlamanın insanı neredeyse öldürdüğünü bilmiyordum.
Kayıtsızlığın ne başlangıcı vardır, ne de sonu; değişmez bir durumdur kayıtsızlık; bir ağırlık, hiçbir şeyin sarsamayacağı bir kıpırtısızlık, bir cansızlıktır.
Reklam
Oturuyor ve beklemek istiyorsun sadece, bekleyecek bir şey kalmayana dek beklemek. Gece olsun, saatler vursun,günler geçip gitsin, anılar silikleşsin.
İnsanların varlıkları eşyalarını taşımakla bağlantılıymış ve eşyaları onlara anlam katıyormuş.
Sayfa 103Kitabı okudu
Kırk santime kırk santim bir yerde oturuyormuş, bedeninin dünyada kapladığı alan bundan ibaretmiş.
Sayfa 103Kitabı okudu
bulaşıkları her yıkadığımda sözcükler zihnimde muhteşem biçimde düzene girdi.
Çağdaş insan işlerini hızlı yapmazsa bir şey (zaman) yitireceği kanısındadır, fakat kazandığında ne yapacağını bilemez o zamanı, öldürmekten başka yolu yoktur.
Sayfa 107Kitabı okudu
Günümüzde insanların mutluluğu 'eğlenmeye' dayanmakta, eğlenmenin altındaysa 'almanın', tüketmenin doygunluğu yatmaktadır. Karakterimiz değiş tokuş etmek, almak, tüketmek, değiştirmek üzerine kurulmuştur.
Reklam
Birisini sevmek sadece güçlü bir duygu değildir, bir düşünce, bir yargı, verilen bir sözdür. Eğer sevgi sadece bir duygu olsaydı, karşılıklı verilen sonsuza kadar sevme sözlerinin hiçbir temeli kalmazdı. Duygu geldiği gibi gider. İçinde yargı ve düşünce yoksa eğer onun sonsuza dek süreceğinden nasıl emin olabilirim?
Süt sevginin ilk görünümünün ilgi ve onaylanmanın simgesidir. Bal, yaşamın tatlılığını ona duyulan sevgiyi ve yaşamın mutluluğunu simgeler. Annelerin büyük çoğunluğu süt verebilmektedir ama onların pek azı bal da ekleyebilirler.