Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mesut

Mesut
@Mesuttml
27 okur puanı
Aralık 2018 tarihinde katıldı
Reklam
Kitaplardan bu kadar nefret edilmesinin ve korkulmasının sebebini şimdi anlıyor musun? Onlar hayatın yüzündeki gözenekleri gösterir. Rahatına düşkün insanlar balmumundan aya benzeyen, gözeneksiz, tüysüz, ifadesiz yüzler ister yalnızca. Öyle bir çağda yaşıyoruz ki çiçekler bereketli topraklarda, iyi yagmurlarla büyümek yerine çiçeklerden beslenerek yaşamaya çalışıyor.
Sayfa 104
Asıl sorun, içinde yaşadığınız ve size ihsan edilmiş dünyaya ilişkin yanlış bir algıya sahip olmanızdır. Burada var olan her şey ruhunuzu zenginleştirmeniz için birer besindir. Bir kez bu düşünce biçimini benimserseniz bu dünyadaki hiçbir şeyin boşuna olmadığını idrak edersiniz.
Sayfa 58

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bizim tabiatımız nedir? Özgür, asil ve mütevazı olmak. (Çünkü başka hangi yaratık utandığı zaman kızarır?) Doğanın bizi şekillendirdiği halde kadın ya da erkek olarak hayatın zevklerini yaşamak. Bunları doğanın zaten bizim için belirlediği yolda yürümeye devam edebilmek için yapmak.
Zihinsel arena benim uzmanlık alanım değil ama şunu biliyorum: Düşünceleriniz düşmanınız olabilir ya da onları müttefikiniz yapabilirsiniz.
Sayfa 29
Reklam
Yazı sanatı bir sanattır, ama üslûp bir bilim işi değildir. Üslup insanın ayniyle kendisidir, sözü ile Hello'nun diğer: Üslûp bozulmaz, sözü aynı şeyi söylemektedirler. Üslûp gözlerin rengi veya sesin tonu kadar kişiseldir. Yazmak sanatı öğretilebilirse de üslûp sahibi olmak öğretilemez.
Büyük düşünür, insanları aşağıladığında onların tembelliğini aşağılamaktadır: çünkü bu tembellik yüzünden birer seri imalat ürünü, önemsiz, ilişki kurmaya ve eğitilmeye değmez olarak görünmektedirler. Kitleye dâhil olmak istemeyen insanın yapması gereken tek şey, kendine razı olmayı bırakmaktır; kendisine seslenen vicdanını dinlemelidir: "Kendin ol! Şimdi yaptığın, düşündüğün ve arzuladığın şeylerin hiçbirisi sen değilsin."
İnsan kendi doğasına göre yaşamalı. Önce kendini tanımaya yoğunlaşmalı sonra kendi hakkındaki hakikate göre yaşamalı. Bir vejetaryen olan kaplan hakkında ne derdiniz? Elbette onun kötü bir kaplan olduğunu söylerdiniz. Dolayısıyla herkes hem bireysel hem de kolektif doğasına göre yaşamalı. İnsan ne ise o olmalı, kendi öz bireyselliğini, bilinç ile bilinçdışı arasında ikisine de eşit mesafede duran, kişiliğin o merkezini keşfetmeli; doğanın bizi yönlendiriyor gibi göründüğü ideal noktayı hedeflemeliyiz. İnsan kendi ihtiyaçlarını ancak o noktadan tatmin edebilir.
"Bir yaşam biçiminden vazgeçmek için onun yerine konacak başka bir yaşam biçimi bulmak gerekir." İnsan iki dünya arasında durur. Dış dünyanın beklentileri ve dayattıkları, içdünyanın çağrısı ve zorlantıları. Bazen yüzünü birine bazen de diğerine çevirir, seçtiğine bağlı olarak diğerini feda eder. İnsan hayatına anlam verecek ve evrende kendine bir yer edinmesini sağlayacak duygu ve düşüncelere ihtiyaç duyar. Bir anlamı olmalıdır yaşamanın, varoluşun, gündüzün ve gecenin deviniminin. Ancak böyle katlanılır en dayanılmaz acıya, ölüme, çaresiz kalınan anlara...
243 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.