Suheda

Bir kadını ıstırap çektiği gibi ıstırap çekmedikleri için erkeklerden nefret ettim.
Sayfa 330Kitabı okudu
Reklam
" Kendinden hoşnut olmamakla öfke, bunalım arasında bir fark var" bir şeyden hoşnut olmayabilirsin ve o konuda bir şeyler yaparsın: Almanca bilmiyorsan, öğrenirsin. Yazmanın üzerine gitmediysen, üzerine gidersin. Birine öfkelendiysen ve bunu bastırdıysan, bunalıma girersin. Ben kime öfkeliyim? Kendime. Hayır, kendine değil. Kime? Daima benim kalben olmak istemediğim şey olmamı isteyen anneme ve tanıdığım diğer bütün anneler ve kalben olmak istemediğimiz şeyler olmamızı istiyormuş gibi görünen topluma: Ben bu insanlara ve simgelere öfkeliyim.
Sayfa 337Kitabı okudu
Tarafsız ya da düşman dünyaya karşı savunmak için her gün savaşmamız gereken kimlik kendi iş dünyamızda yerle bir oluyor; mahvoluyoruz.
Sayfa 136Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Dünyadaki en yalnız şeydir bulunmayı beklemek
Yenilgi, tüm çirkinliklerine rağmen yeniden diriliş için tek yol olarak ortaya çıkabilir. Bir ağacı meydana getirmek için bile bir tohumun toprak altında çürümeye bırakılması gerekir.
Reklam
Çocukken ne mutluyuzdur. Işık, mantığın sesiyle nasıl da korelir. Bu hayatta taşı düşmüş yüzükler gibi dolanıyoruz. Ama sonra bir gün, bir yerden köşeyi dönüyoruz ve bir de bakıyoruz ki karşımızda, yerde yatıyor; mücevher gibi kesilmiş, ışıl ışıl bir kan damlası... Hayalet değil, gerçek. Dokunup rahatsız edersek yok olabilir. Ama bir adım atmazsak da hiçbir şey düzelmeyecek. Bu bulmacayı nasıl çözeceğiz? Bir yolu var. Dua edin. Kendi duanızı söyleyin. Nasıl söylerseniz söyleyin, fark etmez. Çünkü bittiğinde, saklamaya değer tek mücevhere, bağışlamaya değer tek tohuma siz sahip olacaksın.
"Gerçekten önemli olanları ancak kaybedince anlıyorsun."
Sayfa 102Kitabı okudu
Hiçbir zaman kendini gerçekleştirememiş ya da hayatımı istediğim gibi yaşayamamıştım. "Kendim olmak" ne demek, onu da tam anladığımdan emin değildim. Ben de işte bütün bu hatalarla ve pişmanlıklarla, bütün gerçekleşmemiş hayallerle, tanışmadığım insanlarla, tatmadığım yemeklerle, gitmedigim yerlerle ölecektim.
Sayfa 171Kitabı okudu
Ormana gittim, çünkü bilinçli yaşamak istiyordum derin yaşamak ve hayatı iliğine kadar özümsemek istiyordum yaşama dair olmayan herşeyi bozguna uğratmak için ve ölüm vaktim geldiğinde, aslinda hiç yaşamamış olduğumu keşfetmemek için.
Ama üzgün olduğum için ağlamıyordum. Sanırım, gidecek başka bir yerimiz olmadığı ve bu dünyada yaşamaya devam etmekten başka seçeneğimiz olmadığı için ağlıyordum. Çünkü seçecek başka bir dünyanın olmadığı gerçeğiyle yüzleşmiştim. Etrafımızda olan her şeye ağlıyordum.
Sayfa 175Kitabı okudu
Reklam
Görünür olmamanın ne kadar güvenli hissettirdiğini anlatamam. Bu huzurun sonsuza kadar sürmeyeceğini biliyordum ama odamdan hiç çıkmazsam dünyada kimsenin bana dokunamayacağını bilmek son derece rahatlatıcıydı.
Komik ama hiçbir şey yapmadığım zaman bir şeyle savaşıyormuşum gibi hissediyorum. Sıkışmış... savaşıyorum. Hıç geçmiyor, ne yataktayken ne de gezinirken.
81 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.