Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

B.

Acılar derinse dilsiz olur. Ötekiler konuşur durur da bizi en çok acıtanın sesi soluğu çıkmaz. -Kırmızı Oda
Reklam
Ölümün yarattığı boşluk gün geçtikçe büyüyor. Dünya yaşanılabilen bir yer olmaktan çıkıyor.
Ölmeden bir kez daha bitmeden, kendimden bıkmadan, kimseyi bıktırmadan yaşamak istiyorum. Çok mu?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendini kaybetmeden önce yaşa🍃🍂
Yusuf Hayaloğlu
Çatladı yüreğim çatladı sazım demekki böyleymiş yazım
Reklam
Bizim gibiler yaşadıkları hayatın %90 ında acı çekmiş ve çektiği acıları kimseye anlatmamış çoğunlukla anlatamamış bu yüzden hep içine atmışlardır. Hatta o kadar çok atmışlardır ki sorunca derdinin ne olduğunu bile bilemezler çoğu kez, bi dk durup düşünme ihtiyacı hissederler. Tıpkı büyük bir çoğunluğumzda olduğu gibi ben de ölümden korkmuyorum. O tarafta rahat edeceğimi düşündüğümden falan değil burada kimseye borçlu olmadığımı bildiğimden. Bana borçlu olanlar var tabii ama dedim ya beni derde sokanın derdimden haberi yok 'anlatamam derdimi dertsiz insana, dert çekmeyen dert kıymetin bilemez'
Şairlik yürek gerektirir yüreği yanmış olmayan anlamaz, bilmez kelimelerin ne kıymetli ne kifayetli olduğunu. Şiir yalnız ruhlar içindir. Yalnızlığı tatmışlar anlar ancak diğerleri okur ve biter. Yürek öyle bilgili ve cahildir ki kelimeleri anlamak için bile yaşaması gerekir ve bizler, biz insan denen mahluklar öylesine bencil ve zavallıyız ki sevmenin, vefanın, dostluğun birlikte acıyı getirmelerini istemiyoruz. Oysa acı olmazsa, fedakarlık olmazsa nasıl öğreniriz? Acı olmazsa nasıl sadık kalırız? Eğer acı bile çekmeyeceksek neden kendimize hâlâ insan diyoruz? Madem canımız yanacak kadar sevemiyoruz o zaman neden insanız? Dediğim gibi bizler sevdikleri(!) için bile acı çek(e) meyecek kadar benciliz. O kadar yüreksiziz ki ne şair olabiliyoruz ne de şiir yazabiliyoruz. Ne var olan yüreklerin sesini duyuyoruz ne de kendi yüreğimizin sesini çıkarmaya uğraşıyoruz. Biz buyuz işte : Acıdan kaçan, sevmekten korkan, sadakatsiz, bencil özelliklerine sahip adı insan olan varlıklarız
Birazcık uzun olabilir lütfen okuyun.
Eğer yaşama amacınız sadece nefes almaktan fazlası ise o zaman uğruna savaşacak bir hedefiniz, hayaliniz, birileriniz vardır demektir. Bu sizin devam etmenizi ve her düştüğünüzde ayağa kalkmanızı sağlar. Bazen hissettikleriniz sizi öldürecekmiş gibi gelir,bazen tüm evren sizin vazgeçmeniz için çabalar ve bazen yaptıklarınız sadece işleri daha çok çıkmaza sokuyor gibi gelir ama yine de pes etmezsiniz. Çünkü başka bir yol bilmiyorsunuzdur. Siz savaşmak için geldiniz bu dünyaya bunca zaman sadece savaştınız çoğu kez kendinize yenildiniz ama hiç pes etmediniz çünkü pes etmek bir savaşçının seçeneği değildir. Yalnız kaldınız, rezil edildiniz, gururunuz kırıldı, umudunuz tükenme noktasına geldi hatta intihar bile ettiniz ama işte şimdi yine ayaktasınız bunca savaş tek bir amaç upruna değil miydi? Onu elde etmediniz o halde pes edemezsiniz. Yaşanılan bunca şey, söylenen bunca söz, dökülen kanlar ve gözyaşları... Kalp buruklukları, umut kırıntıları, hayal kırıklıkları... Çaresiz geceler, dinmeyen işkenceler, uykusuz gözler, yorgun adımlar, bitap bedenler ama asla pes etmeyen akıllar. Tüm bunlar şimdi vazgeçmek için miydi? Hayır değildi! Tüm bunlar hazırlıktı. Geleceğe ve gelecekte yaşanması muhtemel olaylara ruhen ve bedenen yapılan hazırlıklar. Bunlar dünyanın nasıl bir yer olduğunu anlamak için yaşanması gerekenlerdi. Bunlar tecrübeydi, bunlar pes etmemek iç doğduğumuzu hatırlatanlardı.
Derler ya hani gözler ruhun aynasıdır. Ne kadar doğru olduğunu sen bana baktığında anladım. İçinde yalnızca soğuk taşlar kalmış gülüşündeki sahteliği far edince anladım. Değmezmiş senin için çabalamaya beni geröekten reddedince anladım. Kan bağı yetmiyormuş kardeş olmaya kalbim paramparça olduğunda anladım. Ve seni doğuran hep anne olmaz o sana bana hiç bakmadığı gibi baktığında anladım ve büyümek hiç özenilecek bir şey değilmiş büyümek için acı çekmek gerektiğini gördüğümde anladım. İnsan ne kadar çok hissetse de alışmazmoş acı çekmeye hâlâ acıtmasından anladım. Ne kadar çok bilirsen aslında o kadar bilmediğin olurmuş sorular karşısında cevapsız kaldığımda anladım. Ve yürek zamanı gelince soğurmuş gerçketen soğuğunu hissedince anladım
Yazdığım ilk şiir
Kalbim yardıma aç, Özgürlüğe muhtaç. Yüreğim hiç susmaz, Dilim ise hiç konuşmaz. Yaptıklarım yapacaklarım, İnancım ise zorlu günlere hazırlık Pişmanlıklarım, keşkelerim kadar Hırsım, sonunda durana kadar Hayatı inadına yaşamak derler Ölene kadar yaşayabilmek gerek demezler Ölüm bir gün elbet gelir derler Geldiğinde hazır ol demezler Hayal dünyasında yaşama derler Dünyan kurduğun hayaller kadardır demezler Hayat çok kısa derler Kendinle barışık olduğun kadar uzundur demezler İnsanlar değişmez derler Acı insanı değiştirir demezler.
Reklam
Fazla fedakarlık kişinin kendi kul hakkına girmesidir. Alıntı
Detachment
Hepimiz aynıyız. Hepimiz acı duyarız. Hepimizin hayatında kaos var. Hayat çok, çok karışık biliyorum. Cevapların ne olduğunu bilmiyorum ama zorluklar karşısında pes etmezsen her şey yoluna girer.
46 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.