Reader Follow Recommendations
itiraf
Zamana yetişmek için insanları erteledin ama zaman senin için hiçbir şey yapmadan , sadece aktı ve geçti.
Sayfa 67Kitabı okudu
Ne düşündüğümü söylememi ister misin?
Söyle bakalım. Biz sonradan körleşmedik , hep kördük . Gören körler mi? Gördüğü halde görmeyen körler...
Sayfa 320Kitabı okudu
Ferdi yaşatan şuuru olduğu gibi milleti ayakta tutan da milli şuur demek olan milli dildir. Onun için millet bütünlüğü üzerine titreyenler , milli dil üzerine de titrer.Milli bütünlüğü bozmak isteyen iç ve dış düşmanlar ise önce dili yıkmaya kalkışır. Bu mesele Türk milleti için çok mühimdir. Çünkü yeryüzünün dört kıtasında olan milletimiz ,bu ülkelerin her birinde bir kısım evladını da bırakmıştır. Böylece çeşitli ülkelerde Türk milletinden bir parça yaşamaktadır.
Ayrı vatanlarda ve yabancı boyundurluğu altında yaşamak bahtsizliğina uğrayan ırkdaşlarimizla bizim aramızdaki en kuvvetli bağ, dilimizdir.
Sayfa 18
Özgürlük Yoksa Aşk da Yoktur
"Hakikat şu ki , hepimiz kendi yarattığımız zindanda yaşamaya mahkum edildik."
Sayfa 248 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Çünkü sosyalizm yoksul emekçi kitlelerin işsiz kalmaması, iyi koşullar altında çalışması, doya doya yemesi içmesi, rahat bir evde oturması, hastayken bakılması, geleceğe güven duyması değildir sadece. Ömürleri boyunca bir zindana kapatılırcasına kültür yoksulluğuna mahkûm olanlara, bilimin, sanatın, edebiyatın, müziğin kapılarının açılması da sosyalizmin başlıca amaçlarından biridir. Ve açlıktan ölen, soğukta titreyen, hastane kapılarında can veren bir insanın yazgısı ne denli acıysa; doğanın güzelliğinden, düşünceden, şiirden, müzikten haz duyamayan bir insanın yazgısı da o denli acıdır.
Utopia, Thomas More
"Bulutlar hep aynıdır ama türlü hallere girer.
Yeter ki, sen bil, senin için nasıl görünmek istediklerini..."🕊🤍
- Cengiz Aytmatov..
Deniz insanı yansıtırmış.
Bazen sessiz sakin durur bazen de koskoca dalgalarla boğuşurken bulur kendini...
Kelimelere Sahip Çıkmak
Kelimelerden... Belki de hayatımızın tam orta noktasında bağdaş kurup ve oturmuş ve kendisinden sıklıkla bahsettiren bu kavram, ne hikmetse günümüzde hem üstü soyularak elbisesi bırakılmış hem de içi boşaltılarak ruhsuzluğa terk edilmiştir.
Anlamını bilmeden kullanılan kelimelerden tutun manası kazınmış kelimelerin haybeye söylenmesine kadar türlü işkencelere maruz kalan bir dil , hâk terazisinde hakkını isterse sanırım müebbet yememiz gerekir...
Sayfa 64
