sonra dünyanın bütün sinemalarında bütün filmleri seyrettim
Adım onların adının yanına yazılmasın diye
acı çekerek yerlerimi yok etmeden
acıyla baş etmeyi öğrendim.
Yoksa bu kadar konuşabilir miydim?
Buraya gelirken uzak uzak yollar için hep at değiştirdim
atlarla birlikte terledim yolları ve geceleri
ödünç almadım hiç kimseden hiçbir şeyi
çıplak ve sahici yaşayıp
çıplak ve sahici ölmek için
İşçi, bulutlardan ayrılıp düşen bir göktaşını idrak etmekten şaşkın, başparmağını alnına götürüp takkesinin kenarını kaldırıyor;
"Ya, öyle mi, öyle bir şey de mi oldu? Bilmiyordum. Şimdi yıldızlar bile üstümüze sıçmaya başladıysa!.."
....
"Aradaki anlaşmazlığın nasıl başladığını anlatmaya çalıştı bana ve İngiltere'nin yaptığının ona göre yanlış ve aptalca bir şey olduğunu söyledi. Bir de şaka yollu, George Washington'ın tarihe III. George kadar önemli bir isim olarak geçeceğini söyledi. Ama bunu kötü niyetle değil, gülerek, eğlencesine söylemişti."
...
...Salonun dört bir yanındaki izleyicilerin yüzünde de aynı ifade vardı; öyle ki George Washington'la ilgili korkunç dalalet üzerine Yargıç notlarından kafasını kaldırıp dik dik baktığında, pek çoğunun alnı tanığı yansıtan birer aynadan farksızdı.
Sesin cılızlığı insanın içinde hem acıma hem korku uyandırıyordu. Fiziksel bir zayıflık içermiyordu, ama hapiste kalmanın ve zorlu şartların etkisi büyüktü kuşkusuz. Sesin içler acısı hali yalnızlıktan ve uzun süre kullanılmamış olmaktan kaynaklanıyordu. Çok uzun zaman önce çıkmış bir sesin en son zayıf yankısıydı sanki. İnsan sesinin canlılığından ve tınısından öyle uzaktı ki, bir zamanlar güzel olan bir rengin solgun bir lekeye dönüştüğü hissi veriyordu. Bu ses o kadar derin ve bastırılmıştı ki, yerin altından geliyordu adeta. O kadar etkileyiciydi ki, ancak ümitsiz ve yolunu kaybetmiş bir yaratık, bir başına çölde dolaşmaktan yorgun düşmüş, açlıktan ölmek üzere olan bir gezgin, ölmeye yatmadan önce yuvasını ve dostlarını anarken böyle bir ses çıkarabilirdi.
"... Adamcağız o kadar zaman kilit altında yaşadı ki, bu kapıyı açık bırakacak olsak korkar-çıldırır-kendini paralar-ölür- yani kim bilir neler yapar."