Miraç

Sabitlenmiş gönderi
Önüne açılan yoldan yürü. Şöyle olsaydı, böyle olsaydı daha iyi olurdu, diye vehmettiğin tüm yollar, kaderin dışındadır. Kaderin dışında olansa yok hükmündedir. Olmayan bir yoldan kim yürüyebilir?
Sayfa 289 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
212 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 78 days
Türkiye'nin Maarif Davası
Türkiye'nin Maarif DavasıNurettin Topçu
8.9/10 · 4,665 reads
Kıyamet gününün hesabına hazırlanan mümin, dünyada da bir hesap şuuru ile yaşamalıdır.
Sayfa 82 - Tahlil YayınlarıKitabı okuyor

Reader Follow Recommendations

See All
Allah sevgisi dışında sınırsız bir sevgi ve alaka yoktur. Hiçbir ilgi ve bilgi abartılmamalıdır. Hor görülme, kıymet bilinmeme seviyesine de düşürülmemelidir.
Sayfa 81 - Tahlil YayınlarıKitabı okuyor
Eşyayı ve insanı yerli yerine oturtmak birinci esas olmalıdır. İnsan her şeyden öncedir. Her şey insan için vardır. İnsan da Allah’a kulluk için vardır.
Sayfa 80 - Tahlil YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Okulun verecekleri bellidir ve asla okulun verebilecekleri arasında bir annenin verebilecekleri yoktur. Hiçbir bilgi ve eğitim, bir çocuğun izlediği annesi kadar tabii ve müessir değildir. Anne kadar “iyi okul, iyi öğretmen” kim olabilir?
Sayfa 78 - Tahlil YayınlarıKitabı okuyor
En büyük öğretmen annedir. Anneyi yetiştiremeyenlerin iyi öğretmen arayışları gece karanlığında odun toplamaya benzetilse yeridir.
Sayfa 77 - Tahlil YayınlarıKitabı okuyor
Asıl eğitim, anne-babanın bizzat kendisinin eğitecek kıvama gelmesi ile mümkündür. Müslümanlar, iyi bir okul iyi bir öğretmenden önce iyi bir anne iyi bir baba bulmalıydılar.
Sayfa 75 - Tahlil YayınlarıKitabı okuyor
“Allah sizin şekillerinize ve mallarınıza bakmaz. Ama kalplerinize ve amellerinize bakar.” (Müslim, Birr, 10/6543)
Sayfa 56 - Tahlil YayınlarıKitabı okuyor
Miraç tekrar paylaştı.
Önce bir tesettür mücadelesi yapıldı. O mücadele sonra başörtüsü olarak küçüldü. O küçülme türban adını aldı. Şimdi gelinen noktada tesettürün modasından söz edilir olmuştur. Müslüman kadınların bu kadar kısa bir sürede geldikleri bu noktanın sorumlusu kimdir? Değişim, yukarıdan aşağıya mı aşağıdan yukarıya mı olmuştur? Dini temsil niteliği taşıyanlar mı değiştiler de Müslüman kitleler, onlara uydu; yoksa din hizmeti görenler değiştiği için Müslüman kitleler, onları mı taklit ettiler? Aslında cevap hangisi olursa olsun olsun değişen bir şey olmayacaktır. Bir değişme, erime hatta kör taklit tartışılmayacak kadar açık bir şekilde ortadadır. Faillerinin bilinmesi veya bilinmemesi bir şehit değiştirmeyecektir.
Sayfa 57 - Tahlil YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ne kazanıp ne kaybettiğimizin hesabı yapılmadıktan sonra nasıl kazananlardan olabiliriz?
Sayfa 70 - Tahlil YayınlarıKitabı okuyor
Din adına ortada duranlar, bir tarikat, bir kurum temsil edenler, önce ağır güçlerden tepki görme, sıkıştırılma gerekçesiyle, daha sonra da kitleler katında beğenilme arzusuyla dine şekil verip pazarlamaya kalkışmışlardır. Kitlelerin önünde pazara çıkıp tezgahındakini beğendirme hırsı taviz üstüne taviz, bidat içinde bidat getirmiştir.
Sayfa 61 - Tahlil YayınlarıKitabı okuyor
İslami kimlik kazandırma ancak eğitimle mümkündür.
Sayfa 59 - Tahlil YayınlarıKitabı okuyor
İnsanlar, birbirlerine kendi senaryoları doğrultusunda roller verip, karşılarındakilerden bu rolleri gerçekleştirmesini bekler oldular. Sonuç, düş kırıklıkları, kızgınlıklar ve kendimizden kaynaklandığını bir türlü kavrayamadığımız yalnızlık.
Sayfa 13 - MetisKitabı okuyor
Dünya görüşü, görünürde apayrı parçaları bir araya getirip, onları tutarlı bir bütünde birleştirmemizi tanımlar. Kendimize ve dünyamıza ilişkin belirli bir modeli izlemekte olduğumuzu hissetmek, bize kararlarımızın ve eylemlerimizin bir anlamı olduğu duygusunu verir. Dünya görüşü tutarsızlaştığında, insanın kendisini ve başkalarını anlayışı parçalanır ve kendisini yalnız, dışarıda bırakılmış biri olarak yaşamaya başlar.
Sayfa 10 - MetisKitabı okuyor
1,827 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.