Dolunay

Dolunay
@Mizgin_UeharaLachowski
İzmir
28 reader point
Joined on March 2018
Ölümden armağan ruhlar,gündüz ile eş değerdir.Gündüz,geceninyok olduğu yerde korkuları içinde taşır ve ölümün tohumunu alır.Gökyüzü gece iken yer bile kaplamayan gündüz önem taşımaz fakat zifiri bir gecede,aydınlıkbir gündüz bütün dikkatleri üzerine toplar.Minel Karaerin hayattaki en önemsiz yeri de buydu.O,gündüzün içindeki gece olduğunu düşünürdü fakat hiçbir zaman tamamen gece olduktan sonra gündüz olabileceğini düşünmemişti...
Reklam
Bir kız çocuğu,babasını ölümden döndürdü;bir baba,kızınınyaşamı içinölümden vazgeçti;bir adam,küçük bir kadını kurtarmak istedi.
Karşımda sonbaharı anımsatan kurumuş yaprak sarısı gözlerle bir adam bana bakıyor, omuzlarındaki kuklası olduğu ipler kesilmiş fakat hemen yanındaki çocukluğunun ipleri parmaklarında duruyor.

Reader Follow Recommendations

See All
İnsan,ayağa kalkmanın eşsiz zaferini ayağa kalkmadan tadamazdı. İnsanı büyüten ise yaraları değil izleriydi.
Sayfa 374 - EphesusKitabı okudu
Reklam
"Dudağımda geçmişin izleri,yüreğimde yitirilmiş umutların sesleri...Ve sen ruhumun katili;hiç dokunmadan öldürebildin beni."
Hiçbir sır saklı kalmaz hayatta ve hiç kimse göründüğü kadar masum değildir.
"Sana benden başka kimse zarar veremez"dedi mekanik bir sesle."Bir sigara bile."
"Sadece şu kız mı yanımda?"diye sordu Ediz başına aldığı darbeden dolayı hafifçe titreyen eliyle beni gösterirken"Babamın katilinin kanından olan biri mi yanımda lan?"
Reklam
Edizdi işte o.Daha iyisi veya daha kötüsü değildi.Ediz ÇAĞIRAN.Yeşil gözlü güzel katil.
"Erkek arkadaşını sikeyim senin." "Kibar ol biraz hayvan." "Erkek arkadaşın olan beyefendiye cinsel istismarda bulunayım senin.Oldu mu?"
"Eğer Yaprak sana aşık olsa da kaybetmem ben.Benim için Yaprak mutluysa ben kazanmışımdır.Bana aşık olması gerekmez.Yıllardır böyle sevdim ben onu."
Reklam
Benim spor ayakkabılı Sindirella'm, Camdan topukluyu giydi...Ve aşka düştü.
Siyah bir boyaya daldırdı elini. Sonra elmacıkkemiklerime sürdü. Gülünce siyahım beyazına karışsın diye....
"Söylesene Yosun,kaç kere denedin ölmeyi?" "Sayılarla aram iyi değildir." "Ne zamandan beri?" "Az öncekapıdan çıkan adama kaç kere yeniden aşık olduğumu sayamadığımdan beri."
Ama unuttuğu bir şey vardı.Okyanusun dalagaları ne kadar uzağa giderse gitsin elbet bir gün dönerdi.
Kırılmış kanatlar, incinmiş kalpler, kaybolmuş ruhlar....Söylesene Siyah Kuğu sen buradasın diye mi yağıyor yağmur yoksa bulutlarda mı bize ağlıyor."
Söylesene bu sükûnet neden, Gözlerinde yıldızlar yaşarken...
Reklam
Ve gitti.Kafamı griye atarak tavanı izledim bir müddet.Bana ona kırgın olduğumu söylemişti."Ben sana kırgın değilim ki"diye mırıldandım.Kendimle dalga eder gibi gülerken.Sonra o gülüş soldu."Ben sana paramparçayım"