Ne yaparsam yapayım hep orada, kurşundan bir külçeyi andıran, zihnimdeki her şeyi kovalayan, başımı çevirdiğimde ya da gözlerimi kapattığımda beni buz kesmiş elleriyle sarsan bu katlanılmaz düşünce hep yanı başımda, hep karşımda. Zihnimin ondan kaçmak istediği bin bir kılığa girip bana söylenen her söze korkunç bir nakarat gibi karışıyor, benimle birlikte zindanımın iğrenç parmaklarını yapışıyor, uyanıkken yakamı bırakmıyor, çırpınışlarla dolu uykunda beni gözetleyip rüyalarıma bir bıçak şeklinde giriyor.
İşte yapmak istediği buydu. Umutlanmaya cesaret edemese de, gelecek bir gün bunu yaptığından dolayı onu takdir edecek olursa daha başka bir ödül istemeyecekti.