...ömrün, azami yüz elli kişiden mürekkep tanıdık topluluğunun her bir ferdine gün bir Allah bir, iyi-kötü, haysiyetli-haysiyetsiz, terbiyeli-terbiyesiz, mert-namert, açıksözlü-içten pazarlıklı, samimi-riyakar, sahtekar-dürüst, yalancı-doğrucu yaftası yapıştırmakla, yapıştırdığını sökmekle ve bundan söktüğünü öbürüne yapıştırmakla geçer. Bir gün iyi dediğin devrisi gün kötüdür sana, onun etiketini söker buna, bunun etiketini söker şuna tutturursun mecburen. Böyledir bu, hak çiğneyen insandır çünkü, başkası değil, dümdüz insan. Börtü böceğin hakkını çiğneyen de insan, hayvanın hakkını çiğneyen de insan, ağacın hakkını çiğneyen de insan, taşın toprağın havanın iklimin hakkını çiğneyen de insan ve elbette insanın hakkını çiğneyen de insan. Ayı ininin önüne çim ekip sırf gönlü şenlensin diye oluk oluk su harcar mı mesela, aslan şöyle ayaklarını uzatıp rahat rahat manzara seyretmek için ağaç kesip çekyat yapar mi, porsuk zengin olmak için altın arar mı, köpek oturduğun sokağa kepçeyle girip evini barkını yıkar da apartman dikeceğim diye seni uzaklara sürer mi? Sürmez, etmez, tutmaz, hiçbir hayvan taammüden kötülük Sen yaparsın. Genellersek, insan. yapmaz