Gelinlerin en büyük sorunlarından biri, bu "dışlanma" hissidir. Ne zaman aileden sayılıyorlar, ne noktada "el" oluyorlar bunu bir türlü kestirememek...
"Temizlik" ve "pislik", pisliğin kadınlar tarafından temizlenmesi, bu tarz bir hizmetçiliğin kadınlar tarafından içselleştirilmekle kalmayıp ataerkil aile yapısı sebebiyle adeta bir onun meselesi gibi algılanması, aslında kadınlar üzerinde kurulmuş iyi işleyen bir kontrol mekanizmasıdır. Kendim de hem anneannemin hem babaannemin temizlik ve evin derli toplu olması konusunda çok titizlendiklerini hatırlarım. En büyük streslerinden biri evlerinin yeterince temiz olmadığı hallerde çat kapı misafir gelmesiydi. Evlerinin dağınık halde "yakalanması", kendilerinin "hamarat olmadıkları" için kınanmaları korkusu içlerine yerleşmişti.
İki insan elbette iyi anlaşabilir, ama "anne-kız"olamazlar. Bu ilişkilerin ikiyüzlü karakteri, "anne-kızmış gibi" yapıldığı içindir. Başka bir deyişle, anne-kız ilişkisi takip edilse de gerçek anne-kız ilişkisinde ana-çocuk sevgisi vardır gelin-kayınvalide ilişkisinde ise gelin, ana-çocuk ilişkisinin arasına giren kişidir ve varolan Bir ana-çocuk ilişkisini "baltalayan", çocuğun (yani erkeğin) sevgisinin ikiye bölünmesine sebep olan kişi olarak da görülür.