İyilerin ödülü ahiret hayatının güzelliklerini yaşamaya uygun olmalıdır. Gunahkarlarin cezası ise onların ölüp ortadan kalkmalarıdır. Çünkü onlar ahiret hayatının güzelliklerine layık değillerdir. Günahkarlar kötülüklerinden dolayı öte dünyadan mahrum olurlar ve tıpkı hayvanlar gibi yok olup giderler.
Madem geldik dünyaya, madem dibine kadar yaşıyoruz kederleri; mutluluğun, sevincin suçu ne? Biraz da biz çalsak ya kederlerden bizden söke söke aldığı zamanlarımızı... Eklesek mutlu olduğumuz günlerin peşine...
Beni ben yapan şeyler sadece karakterim, görünüşüm, nasıl güldüğüm, hangi rengi sevdiğimden ibaret değildi elbette. Yaşadıklarım, geçmişim, planlarım, düşlerim, tecrübelerim de büyük ölçüde pay sahibiydi benim ben olmamda. Bütün kötü özelliklerim, hayata bakış açım, olayları algılama biçimim... Bu yüzden ben değerliyim, sen değerlisin... Bu yüzden kendinin farkında olmak zorundasın ve harekete geçmelisin. Yaşadığın günün tekrarı yok! Değerinin farkında olmak zorundasın! Derdini de sevmelisin bir yerde. Derdinin dermanını seveceğin gibi... Cesur olmayı öğrendiğin an, karşında hiçbir güç duramaz. Tecrübe edeceksin. Korkunun üzerine gittikçe göreceksin. Bu yüz den ne olursa olsun, cesur olup yüzleşeceksin.