Pencereden bakıyordum uzun zamandır. Adamın biri kaldırım taşına oturmuş, sokak lambasının ışığında kendi kendine konuşuyor gibi, gizlice izliyorum. Ağlıyor sanıyorum yok hayır gülüyor, aldanıyorum. Yanına mı gitsem acaba; düşünüyorum. Bir derdi var, her şey ortada diyorum ama beni ne ilgilendirir. Hem geceyarısı olacak iş mi? Git yat! Zıbar! Yatağıma doğru yol alıyorum ama kemirgen bir duygu içimde. Kendimi yiyip bitiriyorum anlamsız yere. Sıkıntım çoğalıyor. Neden? Bir soluk, kendimi sokağa atıyorum don paça. Sokak lambasının ışığında adam arıyorum, yok! Kendimi arıyorum, yok! Kendi kendime konuşuyor muyum yoksa burada? Kaldırım taşına oturup bakıyorum yalancı boşluğa. Fakat nereye kadar; ağlıyor muyum yoksa gülüyor mu? Başımı kaldırıp bakıyorum. Pencerede gizlenmiş bir yüzü, ıstırap içinde ve kuşkuyla beni seyrederken görüyorum. Biran önce sabah olmalı!