Engin
Engin
@Montana_
Gökyüzündeki bir kuşu köşeye sıkıştıramazsın.
11 February
283 reader point
Joined on March 2020
263 syf.
8/10 puan verdi
Murat Menteş'in, okuduğum ilk kitabı olur kendileri. Beyaz perdede Quentin Tarantino filmlerini izleyenler bilir. Yönetmenin her filminde (karakterlerin sıra dışı kişilikleri, bol aksiyon ve müzikal eşliğinde bolca kanlı sahnelerin olması gibi) yönetmenden izler bulursunuz. Bu romanı okurken adeta yazar zihnimde bir Tarantino filmi oynattı diyebilirim. Kitabın kapağını kaldırdığınız anda bol mizahlı bir aksiyonun ortasında buluyorsunuz kendinizi.
Ben bu kitabı tamamladıktan sonra yazarın Ruhi Mücerret, Korkma Ben Varım, Derde Deva Randevu kitaplarını da okudum. Bu kitap kronolojik olarak diğerlerinden önce yazılmasına rağmen, bana göre içlerinde en iyisi.
Karantina günlerinde keyifle okunacak bir kitap.
120 syf.
·
Not rated
·
Liked
Kitabı henüz bitirdim ve sıcağı sıcağına yorumumu paylaşmak istedim. Toplamda sadece 120 sayfalık olan bu kitap, daha önce okuduğum nice romanlara göre çok daha büyük, sarsıcı bir etki bıraktı.
Bazen karşınızdaki insanla hiçbir ortak noktanız olmayabilir. Ama bu dost olmanıza asla engel değildir. Ve onunla yakaladığınız samimiyeti, çevrenizdeki diğer insanlara anlatmanız mümkün değildir. Böylesi bir dostluğun eşliğinde, bir çiftlikte diğer işçilerle birlikte bir maceranın içinde buluyorsunuz kendinizi.
Dostluk, samimiyet ve gerçekçilik üçgeninde yazılmış bu romanı okumanın, kesinlikle herkesin edinmesi gereken bir deneyim olduğunu düşünüyorum.
336 syf.
·
Not rated
Dün gece itibariyle tamamladığım, gerilim/polisiye türü roman. Kitabın ilk sayfalarından itibaren, kurgu ve olayların akıcılığı sizi kendisine bağlamaya yetiyor. Fakat bu durum roman boyunca devam etmiyor. Belli bir noktadan sonra yerini sadece diyaloglar, betimlemeler ve olaylardan bağımsız detaylara bırakmaya başlıyor. Belki de son 30 sayfaya kadar herhangi bir aksiyon veya cinayetle ilgili bir gelişme olmuyor diyebilirim. Kitapta, neden size tanıtıldığına anlam veremediğiniz karakterler de söz konusu.
Yazar aslen Norveçli ve kitap da Norveç'in bir kasabasında geçiyor. Kitap boyunca, yazarın gözünden Norveç'teki bir kasabada yaşamlara, buradaki insanların karakteristik özelliklerine, yaşam tarzlarına tanık olabiliyorsunuz.
Kitap, doyurucu finaliyle eksik kalan yanlarını bir parça da olsa kotarmış görünüyor.
Artı ve eksileriyle, okumaya değer bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Çünkü kitabı bitirdiğinizde, asla bir zaman kaybı olarak görmüyorsunuz.
Reader Follow Recommendations
368 syf.
·
Not rated
Okuduğum ilk Harlan Coben romanı olan kitabı, dün gece itibariyle tamamladım. Burası dışındaki bazı sosyal medya platformlarında kitapla ilgili yorumlar, beklentinizi yüksek tutmanıza sebep olabilir. Bu sebeple büyük bir beklentiyle başladığım roman, beklentimi karşılamadı diyebilirim.
Dil sade ve akıcı, okurken sıkmıyor. Arada espirili anlatımlar olsa da genel olarak ağır başlı bir roman. Fakat hikayedeki olaylar örgüsü zaman zaman birbirinden kopuyor. Kafama takılan bazı soruların, kitabın sonunda yanıtsız kaldığını gördüm. Belki bu soru işaretlerinin cevabı, serinin devam kitabındadır. Ama serinin devam kitabının, Türkçe'ye çevrilmediğini öğrendim. Bu da işin farklı bir boyutu.
