Ancak kişi asılma hazırlıklarına tanıklık etmek zorunda bırakılırsa ve ilmik gözünün önünde sallanırken bağışlandığını öğrenirse, yaşamı boyunca bunun acısını çekebilir.
Bandırma’daki Nakşbendî meşâyıhından (Ahıskalı Ali Haydar Efendi’nin şeyhi) Ahyolu’lu Bezzâz Ali Rızâ Efendi 1912’de vefat edince dergâh ve mescidinin bahçesine defnedilmişti. 1916’da ya da daha sonraki yıllarda bu dergâh ve mescid yanmış, bir rivayete göre Yunan ordusu Kurtuluş Savaşı’nda mağlup olup kaçarken Bandırma’daki birçok bina gibi bu
Ali Efendi’nin en çok sevdiği kişilerden biri Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi tasavvuf hocası merhûm Yrd. Doç. Dr. Selçuk Eraydın idi. “Selçuk vefât edince sanki vücudumun yarısı öldü” derdi. Selçuk bey İstanbul’da bir kandil akşamı vaazdan dönerken trafik kazası geçirip hayatını kaybedince aynı anda Bandırma’da evinde bulunan Ali Efendi “Selçuk şehid oldu” diye mânen bir ses duyduğunu, bundan bir saat sonra telefonla Selçuk beyin kızının arayıp babasının vefâtını haber verdiğini anlatırdı.
Kitapta bir yerde Allah dostundan bahsedilmiş
•Bandırmalı Ali Efendi
Onunla ilgili okuduğum bir makalede çok etkilendiğim kesitler vardı sizinle de paylaşmak istiyorum
Bu yoldan ancak bir kere geçebilirim. Bu nedenle yapmak istediğim iyi işleri veya insanlara yapacağım iyilikleri şimdi yapmalıyım. Ertelememeli veya ihmal etmemeliyim, çünkü bir daha bu yoldan geçmeyeceğim.
Kalp ile mide birbirlerine yakın, birbirlerinin altında üstünde olan iki tane uvuzdur. Birisi dolduğu zaman öteki boşalır. Ramazan ayında midemiz boşalırken kalbimiz doluyor