Kişi psikolojik
bağlamda kendinin bilincine vararak işe başlamalı, dış dünyadakileri
ve sosyo politik maskeli olanların farkına varabilmek için önce kendi
içindeki putları keşfetmelidir.71
Düşmanınız her zaman silahlı, ölümsüz ya da görünür olmayabilir.
Bazen o bir sistem, bir duygu, bir düşünce, bir sahiplenme, bir yaşam
tarzı, bir çalışma metodu, bir düşünce biçimi, bir çalışma aracı, bir
üretim biçimi olabilir
Aydınlar satılmış, ulema
güçlünün yandaşı olmuştu. Tüm değerler yok edilmişti. İslam devriminin ruhunu öldürdüler, yönünü değiştirdiler ve nihayet din adına
insanları kurban ettiler.”
Dürüst
insan, kendine özgü bir dine inandığı halde, kendisine aykırı olan
görüşleri, hatta dinleri bile tanıtma ve araştırma aşamasında o görüşe
muhalif değilmiş gibi ortaya koyan insandır
Son 150 yılda Batılı olmayan toplumlar çeşitli sömürü ve müdahalelere maruz kalmışlardır. Emperyalizm (istimar), tiranlık (istibdat),
ekonomik sömürü (istismar) ve kültürel kolonyalizm (istihmar), 3.
dünya halklarında derin yaralar açarak “modernizasyonun” sözde kaçınılmazlığını meşru kılmıştır. Dolayısıyla 3. dünyanın modernizasyonu,
özel mülkiyet ile başlayıp, makineleşme ile güçlenen sürecin tarihsel
uzantısından başka bir şey değildir. Makinenin zorunlu olarak ürettiği
artı ürün, ulusal sınırların dışına çıkarak dünya pazarlarına açılmayı
gerektirmektedir. 18. yüzyılda kapitalistler makinelerin, teknoloji ve
bilimin kontrolünü ellerine geçirdiklerinden beri insanın kaderi belirlendi. Dünya yüzündeki her insan, üretilmiş malları tüketmek için
bir tüketiciye dönüştürülmeliydi. Asyalı ve Afrikalılar üretim fazlası
Avrupa mallarını tüketmek zorundaydılar.48
“Anladığım kadarı
ile sona doğru gidiyorum. Kendimde ihtiyarlık ve zayıflığı daha çok
hissediyorum. Bu durumum beni kafesten çıkmaya zorluyor. Buna
girişince de kanatlarım kırılıyor vücudum kan ve yara içinde kalıyor, nefesim kesilerek düşüyorum. Duvarlar daralıp, tavanlar alçalıp
pencereler sıkıştırdıkça, kaygan bir çukura düşmüş bir karınca gibi
oluyorum. Dertler çok ağırlaşmış, benim harikulade gücüm tahammül
edemez olmuş, dert tanelerini toplamak için sabrım kalmamış ve yine
iç dünyamın dışında her şey, bir takım hederler, siyahlıklar, kirlilikler,
kötülükler, facialar, musibetler, düşüşler, harabeler, sel, deprem, kıtlık,
kölelik, yabancılık, kendinden kopmalık, vesvese...
İyice bunaldığım
an hemen namaza dururdum. İşkencelerin etkisinden kurtulmak
için bunu yapardım. Namaza durdum ve tahiyyata ve selam vaktinegeldiğimde gördüm ki ben yalnız değilim. Es’selamü aleyke eyyühen- nebiyyü verahmetullahi ve berekatühü... dedim, yalnız olmadığımı
gördüm. Gerçekten bir Müslüman, akıllı bir Müslüman yalnız olsa
selam vermez, mademki ben selam veriyorum, Peygamber oradadır,
orada durmuş ben onunla selâmlaşıyorum. Es’selamü aleyna ve ala
ibadillahissalihin... Selam size ve bütün salih insanlara... Onlar da
benimleydi. Es’selamü aleyküm verahmetullah, selam bütün tabiata
ve insanlığa. Okudum durdum, güçlendim, yalnız değildim. Yeni bir
hayat kazandım ve yoluma devam ettim