Şimdi onu nasıl inandırabilirim bütün bu süreyi onunla birlikte yaşadığıma? Onu unutmuş gibi yaşarken onu düşündüğüme? Anlamaz, görünüşe kapılır, anlamaz.
‘’Ben bir keresinde, kasaplık mesleğinin insan ruhunda adam öldürmeye yatkınlık olduğunu gösterip göstermediğini sormuştum kasaplara; ama onlar karşı çıkmışlardı:’’ Biz hayvan kestiğimizde gözlerinin içine bakmaya asla cesaret edemeyiz.’’ diye. İçlerinden biri, daha önceden bildiği, hele hele sütünü içtiği bir ineği kesemeyeceğini söylemişti bana. Ben de onlara Vicario kardeşlerin kendi yetiştirdikleri, adlarıyla çağıracak kadar yakından bildikleri aynı domuzları kestiklerini hatırlatmıştım. ‘’Doğru,’’ diye karşılık vermişti bir tanesi, ‘’ama dikkat ederseniz onlara insan adı değil çiçek adı koyuyorlardı.’’