Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Merve

Hayatın bir değişmeler silsilesi ve her değişmenin bir tekâmül olduğunu anlamayanlar yobaz kafalı insanlardır.
Reklam
Fakat içimde öyle bir şeytan var ki... bana her zaman istediğimden büsbütün başka şeyler yaptırıyor. Onun elinden kurtulmaya çalışmak boş... Yalnız ben değil, hepimiz onun elinde bir oyuncağız... Senin dünyaya hakimiyet planların bile eminim ki onun mahsulü...
Yaşamak, herkesten daha iyi, herkesten daha üstün yaşamak, insanlara hâkim olarak, kuvvetli, belki de biraz zalim olarak yaşamak...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin olacak olduktan sonra niye irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı? Yaşayışımıza ve etrafımıza şekil vermek arzusuyla dünyaya gelmekten ise hayatın ve muhitin verdiği şekli kolayca alacak kadar boş ve yumuşak olmak daha rahat, daha makul değil miydi?
Suiniyeti esas olarak kabul eden ve bir insanın dürüst, samimi ve namuslu olabileceğine ihtimal vermeyen bir kimseye karşı kendini müdafaa edebilmenin hazin imkansızlığı onun elini kolunu bağlamıştı.
Reklam
Birbiri arkasına okuduğu ve birçoğunu elinden garip tiksinti ile attığı bir sürü roman ve hikâye kitapları kafasının içinde, iyiliği veya fenalığı hakkında bir hüküm veremediği, fakat başkalığını ve içinde bulunduğundan daha hakiki olduğunu sarahatle gördüğü bir hayatı canlandırıyordu.
Şu kalabalığın içine gözlerim kapalı olarak karışsam bir kuvvet beni muhakkak hiç şaşırtmadan doğru ona götürecektir.
Onu bir daha hiç görmemek ihtimali en feci ve malesef en akla yatkın olanı.
Şurada gördüğüm genç kız, bana, daha dünyaya gelmeden, daha dünyanın, daha kâinatın teşekkül ettiği sıralardan tanıdığım birisi gibi geldi
Günün birinde ya çıldıracağız, ya dünyaya hâkim olacağız. Şimdilik bir rakı parası bulmaya çalışalım ve parlak istikbalimizin şerefine kadeh içelim.
Reklam
Birisi bir zamanlar tarihte en sevdiği zamanların her şeyin çöktüğü zamanlar olduğunu söylemişti çünkü bu, bir şeylerin doğmakta olduğu anlamına geliyordu.
Sayfa 113Kitabı okudu
"Sana bir şey sorabilir miyim?" "Hep soruyorsun" diye yanıt verdi. "Beni, benim yüzümden mi terk ettin?" "Hayır" dedi. "Seni bizim yüzümüzden terk ettim."
Sayfa 110Kitabı okudu
Hayır, şimdi hissettiğim şey utanç ya da suç değildi, yaşamımda daha ender görülen ve her ikisinden de daha kuvvetli bir şeydi: pişmanlık. Daha karmaşık, daha buruk ve daha ilkel bir duygu. Bu duygunun özelliği, hakkında hiçbir şey yapılamamasıdır: bir değişiklik yapılamayacak kadar çok zaman geçmiştir.
Sayfa 107Kitabı okudu
...genç ve duyarlıyken, aynı zamanda en incinir konumda oluyoruz; oysa kan yavaşlamaya başladığında, duyularımız keskinliğini yitirdiğinde, daha fazla zırhlanıp incinmelere katlanmayı öğrendiğimizde, daha dikkatli adımlar atıyoruz.
Sayfa 106Kitabı okudu
...gençken kendimiz için farklı gelecekler yaratırız; yaşlandığımızdaysa, başkaları için farklı geçmişler uydururuz.
162 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.