Siddharta... Uyanmış, idrak etmiş, bilinçlenmiş.
Bu kelimelermiş anlamı. Bu kelimeyi ilk duyduğumda bir ajan, bir polisiye roman hissiyatı vermişti bana. Bazen tavsiye kitapların içeriğini hiç araştırmadan, göz atmadan okumaya başlarım. Böylelikle şaşırtırım kendimi ne bekliyordum ne buldum diye. Bu kitapta da aynısı oldu. Bambaşka bir tarz polisiye, gerilim beklerken; aydınlanma, inanç, arayış konulu bir kitap okudum. Siddhartha'yı Endülüslü çoban Santiago'ya benzettim. İkisinin de yola çıkmışlığı, arayışları benzer geldi.
Kitabı naçizane eleştirmek gerekirse çok ama çok etkilenmediğimi belirtmeliyim. Buna rağmen çok altını çizdiğim satırlar oldu. Bu benim için bir kitabı beğenme kıstası aslında. Ne kadar çok altı çizili sayfalar varsa o kadar beğeniyorum okuduğum kitabı. Okumakta fayda var. Bir fikir var çünkü ve fikirler değerli kılar bir kitabı. Doyumsuz ve hırslarından ibaret insanoğlunu çocuğa benzetmesi ayrıca güzeldi. Bu incelemeyi de kitapta çok beğendiğim bir cümle ile bitireyim. Diyor ki Vasudeva " Biliyorsun çünkü, yumuşak sertten güçlüdür, su kayadan, sevgi zorbalıktan güçlüdür."