"Aşkın da içgüdüsü vardır. En çelimsiz bir böcek nasıl hiçbir şeyden korkmayan, önüne geçilmez bir istek gücüyle gider çiçeğini bulursa, aşk da gönüle giden yolu bulmasını bilir. Bunun gibi, bir duygu gerçekse, yolu çizilmiştir."
İnsanın içindeki adalet duygusunu köreltirsek, insanın insana saygısı kalmaz. İnsanın insana itimadı, hürmeti kalmayınca da bir yerde insanlık çok şey kaybeder, hayat çirkinleşir.
“Çirkin bir şey bu… oysa inanmamak gerekir insana, hatta korkmak gerekir ondan, nefret etmek. Yanlış yolda, insan. Oysa sen yalnızca sevmek istersin, peki ama nasıl mümkün olacak bu? Senin üzerine gelen vahşi bir hayvansa, canlı bir ruhun olduğunu kabullenmiyorsa, yüzüne tekme atıyorsa, nasıl bağışlayacaksın insanı? Bağışlamak olanaksızdır onu. Yalnızca benim adıma değil, kendi adıma her türlü aşağılanmayı bağışlayabilirim, ama zorbaların benim üzerimde başkalarına zarar vermeyi öğrenmelerini istemem, istemem.”