Alışmak: İnsanın muhatap olduğu başka bir insana, ortama,topluma,zamana,mekana,makama,imkana,ihsana,fikre sürece tek taraflı uyum sağlayıp ayak uydurması , benzeşmesi demek değildir. Bu tarz bir alışma;her ne kadar huzur ve güven hissi(!) uyandırsa da sonuç itibari ile kimlik buharlaşması , zihin uyuşması ve ruh zehirlenmesi demektir. Halbuki alışmak eylemi çift taraflı,hakça,adil,maruf ve makul bir alış-veriş süreci olmalıdır. Aksine sadece bir tarafın kendinden ve değerlerinden, diğerleri için hep ödün verdiği bir vazgeçme,nesneleşme herşeye müsait olma hali ve günün sonunda kimliksizleşme hikayesi olmamalıdır. Öyle ki çoğu zaman alışmamak; varoluşun zekatı ve sonsuzluğun teminatı olabilir. .