Kitaba düşük puan vermeme sebep olan şey bir insan kitap okurken gerçek hayatın monoton tavrından kaçınmak ve kendini başka diyarlara yollamak için okur. Bu kitabı elinize aldığınız zaman monoton bir texting dışında hiç bir şey okumayacaksınız. Kitaba kötü olmuş diyemem çünkü bir emek var ama bu monoton olduğu gerçeğini değiştirmez. Yosun'un, Özgür'e karşı bir Stockholm sendromuna kapıldığı düşüncesindeyim - yani ben okurken öyle hissettim - ve bu yüzden kitabın içinde ki bazı sahnelerden de yola çıkarak söylüyorum belirli bir yaş grubunun okuması gerekiyor. Tabii bunu söylemek bana vazife değil ama kendini hazır hisseden herkes okusun. Çevrem de ki kız arkadaşlarımın hepsi bu kitabı şiddetle tavsiye etti. Okuduktan sonra karamsarlık ile dolu bir kitap dışında hiç bir şey okumadım. Google books verilerine göre kitapta en fazla kullanılan kelime öbeklerinden bazıları “Acı, Gökkuşağı, Hipnoz, bağırmak, Sigara, Usulca” sizde bu kelime öbeklerine bakınca az çok ne demek istediğimi anlamışsınızdır. Kitap uzun bir vakitte üzerinde bayağı çalışılmış paragraflardan oluşan bir eser diyebilirim. Büşra Yılmaz'ın karakterini çok fazla beğensem de hatta 4n1k eserini bayılarak okusamda Ölüme Fısıldayan Adam kitabına karşı görüşlerim değişmeyecek. Gerçekten aşırı monoton.