Ben duygusuz suratımla, caddeleri geçerken tanıdıklarına selam veren ve onlardan selam alan zarif giyinmiş bir beyefendi olarak o anda ne hissettiğimi nasıl ifade edebilirim? Çünkü dış kabuğum, geçmişteki o adam, hâlâ yüzleri görüyor ve tanıyorken, içimde bir müzik o kadar çılgınca çalıyordu ki o öfkeli kargaşada yüksek sesle bağırmamak için kendimi kontrol etmek zorunda kaldım.