...
Durmadan aşklanıyorum ama hep böyle
Karanfiller gibi taze omzum, dizlerim, ayaklarım
Toplanıp gidiyor derken o deli fişek şey
Gün gibi parlıyor tırnaklarım.
...
Burada kutlamaları kabul ettikten sonra kiliseye gitti.
Tanrı da kilisedeki hizmetkârları aracılığıyla, tıpkı dünyevi varlıklar gibi Nikolay'a övgüler yağdırıp onu selamladı;
...
Eve gideyim diye düşündüğümde, beni bundan alıkoyan en önemli şey utanç oluyordu; komşular arasında nasıl alay konusu olacağım, sadece annemle babamı değil tanıdığım herkesi görmekten utanacağım geliyordu hemen aklıma. O zamandan beri böyle durumlarda insanları, özellikle de gençleri yönlendiren genel tavrın ne kadar da saçma ve mantıksız olduğunu sık sık gözlemlemiştim; sözgelimi, günah işlemekten utanmazlar da bu günahı işledikleri için duydukları pişmanlıktan utanırlar; yerinde bir sebeple aptal olarak anılmalarını gerektiren hareketlerden değil de akıllı olduklarının düşünülmesini sağlayacak tek şey olan eski, aptalca hareketlerinden vazgeçmekten utanırlar.
"Seni asarlarsa
seni kaybedersem;"
diyorsun;
"yaşıyamam!"
Yaşarsın karıcığım,
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda;
yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı
en fazla bir yıl sürer
yirminci asırlılarda
ölüm acısı.