Af Ümidi
Hakiki bir tövbe bizleri arındırdığı kadar gönlümüzü de rahatlatır. Çünkü insanı hiç günah işlememiş gibi eski haline döndürür. Fahr-i Kâinat Efendimiz böyle müjdelemiştir. Tövbe ümitli olmaktır, Allah’tan ümidi kesmemektir. Toplumların, insanların çıkmaza girmesinin sebebi, iman ve tövbe kapısına başvurmamalarındandır. Tövbe eden kul, hayatında yeni bir sayfa açar. Allah’a karşı görevlerini aksatmaz, kendine Allah’ın emrettiği gibi bir davranır, çevresindekilerin hakkına hukukuna itina gösterir.
Hadis-i şerifte, “Pişmanlık tövbedir”(İbn Mâce; Ahmed b. Hanbel) buyrulmuştur. Pişman olmak, farkında olmaktır. Bu farkındalık insanı daha dikkatli davranmaya sevkeder. İnsan daima unutmayla, gafletle, nefsinin ve şeytanın kandırmasıyla yüz yüzedir. Önemli olan murakabeyi bırakmamak, bir hataya düştüğünde derhal tövbe etmektir. İnsan hiçbir zaman işlediği bir günah dolayısıyla ümitsizliğe kapılmamalı ve tövbe ederek Rabb’ine dönmelidir.
Semerkand Takvimi
Kötü Arkadaş, Kötü Zan
Abdülkadir-i Geylânî hazretleri şöyle buyuruyor: “Kötü arkadaşları terket. Onlara sevgi duyma, salihleri sev. Yakının bile olsa, kötü arkadaştan uzak dur. Uzak bile olsa, iyi arkadaşlarla beraber ol. Kimi seversen seninle onun arasında bir yakınlık hâsıl olur. Bu bakımdan, sevgi beslediğin kimsenin kim olduğuna iyi bak. Ey oğul! Kötü kimselerle düşüp kalkman, seni iyi kimseler hakkında kötü zanna düşürür. Allah Teâlâ’nın kitabının ve resûlünün sünnet-i seniyyesinin gölgesi altında yürürsen felah bulur, kurtuluşa erersin.”
Şerefli Davranışlar
Cafer-i Sâdık (rahmetullahi aleyh) şöyle buyuruyor: “Şu üç şey insanı aziz eder, şerefli kılar: Bir, kendisine zulmedeni affetmek. İki, kendisine bir şey vermeyene iyilikte bulunmak. Üç, kendisini aramayanları arayıp hallerini sormak.”
Bir diğer sözü şöyledir: “Şayet herhangi bir kimsenin senin aleyhinde bir şey söylediğini duyarsan hiç üzülme. Eğer söylediği doğru ise yaptığının cezası burada verilmiş olur. Şayet onun senin hakkında söylediği yalan ise sana mükâfat yazılır.”
Semerkand Takvimi
Diyojen’e sorarlar:
-Üstad, bir adamın zekasını nasıl anlarsın?
+Konuşmasına bakarım.
-Peki ya hiç konuşmazsa?
+Henüz o kadar akıllısına hiç rastlamadım.