Adından da anlaşılacak üzere Van şehrini konu edinen bir kitap. Anı mahiyetinde bir yaşantı kitabı. Eski Van'a duyulan bir özlem kitabı desem daha doğru olur.
Kitap edebi bir üslup ve zengin bir Türkçe ile yazılmış. Okurken sizi içine çekiyor.
O şehirde hiç yaşamamış o kişileri hiç tanımamış olsanız dahi oradaymışsınız gibi hissettiren bir yanı var.
Van' ın Bağ ve bahçeleri, kehrizleri, mekânları, caddeleri, konakları, ünlü ünsüz kişileri, mesire yerleri, türkükeri, yaşanmış olayları kısacası geçmiş zamanı konu edinmiş.
Şehir, mimari, medeniyet ve estetik yazarın anıları ile birleşmiş.
Yazarın Babannesi, kitapta sıkca söz edilen müstesna bir kişi olarak karşımıza çıkıyor.
Ebinç çocukluğunun lezzetlerini büyük keyfiyetle anlatırken biz neden bu hoşluktan mahrum kaldık diye de beni hayıflandırdı.
Kitapta yörenin lehçesinede yer verilmiş ve bir değer göstergesi olarak işlenmiş. Zamanın fotoğrafları ile desteklenen eser düne tanıklık ederken bugün yitirilen güzelliklerinde birer ağıtı niteliğinde.
Komşulukların letafeti, mahallece kamyon arkasında gidilen deniz sefasının halâveti, kış akşamlarının muhabbeti, yazın ferah avlulara ve ya yeşilin her renginin hüküm sürdüğü geniş bahçelere kurulan semaver sefalarının dimağlarda kalan lezzeti ile eski zamanın huzurunu yaşayacağınız bir kitap Mektepten memlekete bir şehir estetiği Van.