Muhammed Hulak

Yerçekimli Karanfil Edip Cansever

GÖZLERİM Sendeki bir şey Benim gözlerim..

Kitabı okudu

Reklam

Acaba, Fatima'nın bu değeri Peygamber kızı olmasından mı ileri geliyor? Asla; öyle olsaydı, Hz. Resûl tüm hemşehrilerine seslendiği bir günde, "Ey Muhammed'in kızı Fatıma! O gün gelmeden azık tedarik et, senin için benim o gün yapabileceğim bir şey yoktur" der miydi? O halde Fatıma'nın taşıdığı bu değer, Peygamber'in yanındaki bu sevgisi nereden ileri geliyordu? Seferde olduğu günler dışında istisnasız hergün kızını ziyaret eden, ona selâm veren ve her sabah "kalkın ey Ehli Beyt, Allah sizden bütün kirlilikleri gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor" diyen Peygamber'in kızına gösterdiği bu sevginin sebebi neydi? Allah, Resûlü'nün ifade ettiği gibi, her Resûlün soyunu kendisinden devam ettirirken, son ve en büyük Resûl'ün soyunu neden kızından devam ettirmeyi dilemişti. İşte bu, Fatıma'nın taşıdığı değerin ve onun kadınlığının ifadesidir yalnızca.

BeyanKitabı okudu

Muhammed Hulak

Hz.Fatımâ

Tarihler Hz. Muhammed'in Fatıma'yı yüzlerinden ve ellerinden öptüğünü kaydediyorlar. Bir babanın kızının elini öpmesi görülmüş şey mi? Kızı kendisini ziyarete geldiğinde veya bizzat kendisi kızını ziyarete gittiğinde ayağa kalkıyor, elini öpüyor ve yer gösteriyor. Bir baba, bir rasûl, insanların, hattâ tüm yaratıkların en büyüğü, kızına böylesine hürmet ve sevgi gösteriyor. Ona, etten, kemikten ve kandan oluşan ona değil, taşıdığı değerlere...

BeyanKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör

Muhammed Hulak

Siyah bir kadın: Hacer

Bu kadın öğretmiştir gerçeği görmek isteyenlere... O, tartışma içinde bocalayıp duran, hem teslimiyetten, hem de gerekli çabadan habersiz filozoflara asırlarca önce öğretmiş tir gerçeği... Akla güvenip ruhu göremeyen, ruha bağlanıp aklı bulamayan, dünya hayatını amaç edinip Ebediyet'e boş veren, insanın iradesini ve gücünü tanrılaştırıp Allah'ı insanların işinden ve dünyadan uzaklaştıran, insana hiç güvenmeyip, gücünü hiçe sayıp her şeyi oturup Allah'tan bekleyen, "İdealizm mi, realizm mi?" karanlıkları içinde el yordamıyla yol arayan sözde bilim adamlarına, sözde abid ve zahitlere, sözde filozoflara gerçeği asırlarca önce öğreten işte bu Habeş'li si- yah cariyedir. Akılla ruhun, idealle realitenin, çabayla tesli- miyetin, duayla amelin, ruhla bedenin, dünya ile Ahiret'in uyum içinde birleştirilmesi gerektiğini ortaya koyan bu kadın olmuştur.

Sayfa 52 - BeyanKitabı okudu

Muhammed Hulak

Nasıl bir Kadın!

Bizim, 13 yaşındayken Afrika'ya, Cezayir çöllerine ve Avustralya'ya gidip, tüm hayatını hastalıkların, ölümün ve kabilelerin tehdidi altında geçiren, ömrü boyunca karıncaların antenlerinden yayılan dalgaları inceleyen ve 50 yaşına geldiğinde Fransa'da bir üniversitede, "karıncaların dilini keşfettim; haberleşme işaretlerinden bazılarını öğrendim" diyen Avrupa'lı kadını tanıma hakkımız yoktur. Tüm hayatını felsefi düşüncelerin kökenlerini, İbni Sina'nın, İbni Rüşd'ün, Molla Sadreddin ve Hacı Molla Hadi Sabzevarî'nin eserlerini inceleyip, Aristo'nun eserleriyle karşılaştıran Madame Guashan'ı bilmek hakkımız yoktur bizim.

Sayfa 25 - BeyanKitabı okudu