Yalnız iman ve fikir; ne sevgili ne kardeş;
Bir akıl gelecek ki, akıllar delirecek.
Ve bir devrim, evvela devrimi devirecek.
| Üstad Necip Fazıl Kısakürek
Takdirin anlamı, Allahu Teala'nın ezelde her şeyi bilmesi, bu bilgisini Levh-i Mahfûz'a kaydetmesi, zamanı geldikçe bu şeyi yoktan var etmesidir. Kulun, yaptığı amellerinden sorumlu olması, onları gerçekleştirmeye girişmesindendir, var etmesinden değildir. Burada kulu zorlama diye birşey yoktur. Çünkü o, hür iradesiyle bir şeyi yapmaya karar verir ve kararının gereğini gerçekleştirmeye çalışır. Allah dilerse onun çabasının sonucunu gerçekleştirir, dilemezse gerçekleştirmez. Başka bir ifadeyle son hükmü Allah verir. Allah'ın son hükmü vermesi kulu zorlama değildir. Teşebbüsüne "evet" veya "hayır" demektir. Bu da O'nun egemenliğinin gereğidir. Çünkü yaratma kayıtsız şartsız O'na aittir.
İmran el-Kûfi'den: İsa aleyhisselam şöyle dedi: "...Bilin ki sizde cehaletten kaynaklanan iki haslet bulunmaktadır: Şaşırtıcı bir şey olmadığı halde gülmek ve gece uykusuz kalmadan sabaha ermek."
[İbn Ebi Şeybe, 13/197]
Katâde Allah azze ve celle'nin: "Onlar ki, boş işlerden yüz çevirirler" ayeti hakkında söyle demiştir: "Vallahi onlara kendilerini bâtıldan men edecek Allah'ın emri gelmiştir."
[Taberi, 2/18]