- SAYE "KAPI ARALIĞI" - ELİF YILMAZ
Ölüme aşık bir genç kadın. Zühre, sevdiği adama geç kalmış, kollarında Umut'un ölümünü izlemiş ve hayatını bundan sonra kâbus gibi geçirmekte. Her zaman acı ile kıvranmakta her an ölüm aklında ama ölüm bile gelmiyordu, cezalandırılmış gibiydi Zühre. Sevdiğine geç kalmanın bedelini ağır ödüyordu...
Zühre, Kuzey, Mehmet Arif ve Deniz çok iyi arkadaşlar... Zühre ve diğer üç arkadaşı bir üniversitede özel görev alırlar. Yeni kimlikleri ile yeni hayatlarına başlarlar...
Zühre orada Demir Alp ile tanışır. Onda garip birşeyler var olduğuna inanır. Sanki sihirli gibi bazen Zühre'nin yanında belirir bazen yok olur. Ama Zühre'ye iyi gelir Demir Alp...
Zühre Umut'un mezarına gider adeta mezar taşı ile kavga eder. (Bencilsin! Seni Allah'ın cezası bencilsin! Gitmek kolay. Gitmek çok kolay, kolaysa kalmayı başarsaydın. Kalmak çok acı.)
Acı'dan belkide delirdi Zühre. Gün yüzüne çıkması gereken gerçekler...
Ve daha bir çok olaylar, kitabı okurken öyle şaşkınlık içerinde kaldım ki anlatamam. Bu olayların farklı boyutları... (Sanki kitap okuyor değilde film gibi izledim olayları.)
Zühre'nin zihninde olanlar, gerçek sandığı olaylar, gerçekler
içiçe geçmiş durumda adeta. Sonlara doğru şaşkınlıktan tekrar aynı cümleleri okudum "acaba bir şey mi kaçırdım nasıl böyle oldu?" Diye düşünerek.
