Keyfekeder

Geçmişteki büyük islam yaşantısına hayran olmakla yetinmemeli. O yaşantıyı bugün de gerçekleştirmeyi bir görev bilmeli.
Reklam
Bilim kitaplarına karşı, araştırmacı, maksadı gerçeği bilmek ise okuduğu her şeye karşı kendini bir düşman durumuna sokmalıdır, metni ve kenar noktalarını delik deşik edip, her yönden hücum halinde görmeli, ama o bu düşmanlık tavrında ne insafı unutmalı, ne de müsamahkar davranmalıdır.
Sayfa 184 - İbn HeysemKitabı okudu
Herhangi bir kişi eğer gerçeği öğrenmek istiyorsa, bu, onun kendini geçen kuşakların kitaplarına sarılıp onlara karşı duyduğu iyimserliğe kaptırmakla sağlanmaz, o böyle bir davranışı yasak sayarak, tam anlayıp anlamadığı yönünde titizlik gösterir, ispat ve delile dayanır, noksanlık ve yanlışlıklara mahkum Bir beşer olan yazarın sözüne değil.
Sayfa 183 - İbn HeysemKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kim, herkesin ön pratiği olmaksızın emir üzerine ölçümler yapabileceğine ve her ölçüm aletinin doğru sonucu vereceğine inanırsa, yanılgı içerisindedir.
Sayfa 184 - İbni YunusKitabı okudu
İslam aksiyonu ise, Yaratıcı-İnsan-Evren arasındaki sulhu getirmek ve hayata ebedi barışın kanadını germek, anlamın en yaşanabilir sevincini aşılamaktır.
Reklam
Hayatın sun'i şeylere tahammülü yoktur. İhtiyaçlara uymayan her şey kendiliğinden kaybolmaya mahkumdur.
Hürriyet, insanoğlunun hakikati arama ve adaleti gerçekleştirme yolundaki çalışmalarının bir meyvesidir. Bir milletin sahip bulunduğu hürriyetin derecesi, manevi ve fikri ilerleme yolunda sarf edeceği gayretlerle yükselir.
Çünkü inkılapçılarımız, insanların kanun ve nizamlar için değil, kanun ve nizamların insanlar için meydana getirilmiş olduğunu hiçbir zaman anlayamamışlardır.
Bizim, şimdiye kadar, hiçbir ıslahatın icrasında başarılı olamayışımız, daimi olarak, bizce yapılması zararlı olan, yahut yapılmasına imkan olmayan şeyleri yapmak istemiş olmaklığımızdan ileri gelmiştir. İşte asıl ve tek sebep budur.
Felâketler, milletler için en büyük ibret dersidir.
Sayfa 45 - Eşref Edip BeyKitabı okudu
Reklam
Her iki konu, İslam Peygamberi'nin (s) başından beri mücadele ettiği, Hz Emir'in şiddetle savaşını verdiği konulardır. İslam tarihinde İslam'ın doğal ahlakının temeli, aşırı inziva ve zühde yönelmeyle mücadeleye ve aynı şekilde insani ruhları maddiyata boğulmaktan kaçındırmaya dayalıdır.
Sayfa 230
Çok ağır, korkunç, deruni ve zor olan bu dördüncü zindandan insan, böyle bir aşk gücü ile kurtulabilir. Aşk, akıl ve mantığın ötesinde, bir hedef için veya başkaları için bizi kendimize inkara ve kendimize baş kaldırmaya çağırabilen, gerektiğinde bir ülkü veya başkası uğruna fedakarlık etmeye çağırır. Bu aşamada özgür insan meydana gelir. Bu en yüce insan olma aşamasıdır.
Sayfa 151
İnsan, günlük maddi ideallere, onlara erişemediği sürece değer verir, erişince de boşluk ve anlamsızlığa düşer. İnsanın ideali, o kadar yüce olmalıdır ki asla bir noktada durmasın, bir yere bağlı kalmasın. Yoksa bu ideal, duruşa maruz kalır ve duruşta anlamsızlık, abes ve boşlukla sonuçlanır.
Sayfa 146
Sinan, başka mimarlar tarafından daha önce kullanılmış olan bütün unsurları öyle beklenmedik, öyle büyük bir armoniye sokmuştur ki başkalarının keşfettiği şeyler bile artık onun malı olmuştur.
Düşünce ancak yerinde ve zamanında, kendi derin kaynaklarından toprağın yüzüne çıktığında yerli yerine oturabilir, sağlıklı bir işleyiş gösterebilir, onunla bağ kuranları sağlığa kavuşturur ve ancak o zaman anlamlı ve önemlidir.
Sayfa 57
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.