Eğer onu dizginleyecek, zorlayacak uğraşlar bulmazsak aklımız hayal gücünün bulanık tarlasında kendini oradan oraya atacaktır. Amacı olmayan bir zihin kaybolur.
Gördüğünüz gibi bizim mutluluğumuzu ya da mutsuzluğumuzu belirleyen şey hakikat değildir. Bizler tasavvur eder, kanaat sahibi olur sonucunda da mutluluğa ya da mutsuzluğa erişiriz.