"Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar?"
"Tahtadan yapılmış bir uzun kutu;
Baş tarafı geniş, ayak ucu dar.
Çakanlar bilir ki, bu boş tabutu,
Yarın kendileri dolduracaklar.
...
Ölenler yeniden doğarmış; gerçek!
Tabut değildir bu, bir tahta kundak."
Minarede "Ölü var!" diye bir acı sala...
Er kişi niyetine saf saf namaz... Ne âlâ!
Böyledir de Ölüme kimse inanmaz hâlâ!
Ne tabutu taşıyan, ne de toprağı kazan...