"Anlaşılan çocuklarla fincan takımları arasında pek fark yoktu. Kırıla kırıla bir tek kaldıkları gibi işe yaramaz oluyorlar, bir köşeye atılıyorlardı."
"Hakikaten bunlar parmak kadar çocuklardı. Yaradılışları itibariyle ne iyi, ne fena idiler. Herhangi bir taraftan bir rüzgâr esmeye başladı mı, yaprak gibi önüne katılıyorlar, o ne yana isterse o yana doğru sürüklenip gidiyorlardı..."