Dostoyevski'nin hayatını değiştiren olay neydi biliyor musunuz?
Kendi idam sahnesi…
Çar'ın baskı döneminde, arkadaşlarıyla bir sohbet grubu kurmuştu. Yakalandı. 28 yaşında idam isteğiyle yargılandı.
Mahkemenin sonucunu beklediği gece hücresinden alındı. Ölüm kararı yüzüne karşı okundu. Papaz günah çıkarttırdı. Gözleri kapalı olarak
O merak ancak sevgiyle giderilir. Alemde sevgiden büyük bir umut da, sevgiden öte bir korku da yoktur. Sevgiliden korkmak, korkunun en yüksek derecesi, sevgiliden umut etmek umudun en yüksek kertesidir. Sevgilisi olmayan biri, yaşadığını sansa da yürüyen ölüden ibarettir!..
Geçmiş, zihinlerimizi kaplayan bir sis bulutundan ibaret. Gelecek ise başlı başına bir hayal perdesi. Ne geleceğimizi bilebilir, ne geçmişimizi değiştirebiliriz....
“Sonra yavaş yavaş mantığım değişti. Hatta dünyaya bakışım, eşyayı görüşüm, insanları anlayışım değişti. Vâkıa bunlar bir günde olmadı. Hatta çok güçlükle ve adım adım oldu. Hatta çok defa ‘bana rağmen‘ oldu. Fakat oldu.."
İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar..
Her insanın hayatında bazı geceler, bazı günler, bazı demler, bazı akşamlar vardır ki ruhunu ele geçirir, ona yeni bir yol gösterir, hiçbir zaman unutulmaz, kendi gölgesi gibi ölümüne kadar takip eder onu..
Annemin ölüsünü görmek istemiyorum. Hiç istemiyorum. Başa çıkamadığım tuhaf korkularım listesinde bir numaradaki yerini istikrarla koruyor bu korku. Annemin ölmesinden çok korkuyorum.
"Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir."
her damlası ayrı bir hayat, ne bilsin yüzüne düşmeyen gözlerindeki yaşı seviyorum. beni uzaklaştırmaya çalışırken aklından geçenleri seviyorum. kalbinden gövdene yürüyen utangaç karıncayı seviyorum. ses nasıl menevişleniyor susunca ağzında ağzından gelecek her sevinci her azabı seviyorum.