Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

SERKAN ERGÜN

SERKAN ERGÜN
@NO_TIME
varlığını fark etmediğimiz bir şeyin yokluğu, bir gün yaralıyor derinden.
Kamu
Lise
Kocaeli
Ardahan, 15 Mart 1980
7 okur puanı
Şubat 2022 tarihinde katıldı
Dostoyevski'nin hayatını değiştiren olay neydi biliyor musunuz? Kendi idam sahnesi… Çar'ın baskı döneminde, arkadaşlarıyla bir sohbet grubu kurmuştu. Yakalandı. 28 yaşında idam isteğiyle yargılandı. Mahkemenin sonucunu beklediği gece hücresinden alındı. Ölüm kararı yüzüne karşı okundu. Papaz günah çıkarttırdı. Gözleri kapalı olarak
Reklam
Bana sevmeyi ögreten insan, şimdi gücün yetiyorsa gel bana unutmayı ögret
O merak ancak sevgiyle giderilir. Alemde sevgiden büyük bir umut da, sevgiden öte bir korku da yoktur. Sevgiliden korkmak, korkunun en yüksek derecesi, sevgiliden umut etmek umudun en yüksek kertesidir. Sevgilisi olmayan biri, yaşadığını sansa da yürüyen ölüden ibarettir!..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Korkuyorum sensizlikten senin bitti demenden, Korkuyorum kimsesizliğime, kimselerin olmadığı o yalnızlığıma geri dönmekten, Korkuyorum... Anlamıyorsun!... Korkuyorum diyorum, nesini anlamıyorsun anlamıyorum....
Gün gelir anlar ki insan, yaşadığı her şey bir yalandır. Geriye vazgeçemediği bir aşk ve kabullenemediği bir yalnızlık kalır.
Reklam
İçimde yarım kalmış bir konuşmanın üzüntüsü vardı.."Senden bir özür üslubunda, bir zaaftan söz edercesine söz ediyordum..."
Geçmiş, zihinlerimizi kaplayan bir sis bulutundan ibaret. Gelecek ise başlı başına bir hayal perdesi. Ne geleceğimizi bilebilir, ne geçmişimizi değiştirebiliriz....
“Sonra yavaş yavaş mantığım değişti. Hatta dünyaya bakışım, eşyayı görüşüm, insanları anlayışım değişti. Vâkıa bunlar bir günde olmadı. Hatta çok güçlükle ve adım adım oldu. Hatta çok defa ‘bana rağmen‘ oldu. Fakat oldu.."
İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar..
Vicdanın zorlaması böyle şaşırtıcı bir şeydir! Ele verdirir bizi, kendimizi suçlamaya, kendimizle savaşmaya zorlar bizi; tanık yokluğunda kendimize karşı tanıklık ettirir bize..
Reklam
Her insanın hayatında bazı geceler, bazı günler, bazı demler, bazı akşamlar vardır ki ruhunu ele geçirir, ona yeni bir yol gösterir, hiçbir zaman unutulmaz, kendi gölgesi gibi ölümüne kadar takip eder onu..
Biraz daha bükebileceğini sandığı her şeyi kırmıştır insan..
Annemin ölüsünü görmek istemiyorum. Hiç istemiyorum. Başa çıkamadığım tuhaf korkularım listesinde bir numaradaki yerini istikrarla koruyor bu korku. Annemin ölmesinden çok korkuyorum.
Olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum..
Ben varsam ölüm yok ölüm varsa ben yokum o halde üzülecek ne var
Olduğu ile olmak istediği arasındaki fark ne kadar büyük olursa olsun, uyanmış bir ruhsal varlık için olanaksız diye bir şey söz konusu olamazdı.
Reklam
"Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir."
"Bu hayatı sürdüremeyecek kadar farklı, hayatını yeni baştan kuramayacak kadar zayıf olduğunu anladığından beri mutsuzdu."
her damlası ayrı bir hayat, ne bilsin yüzüne düşmeyen gözlerindeki yaşı seviyorum. beni uzaklaştırmaya çalışırken aklından geçenleri seviyorum. kalbinden gövdene yürüyen utangaç karıncayı seviyorum. ses nasıl menevişleniyor susunca ağzında ağzından gelecek her sevinci her azabı seviyorum.
Kimse Kimseyi Kaybetmez.. -Giden Başkasını Bulur, Kalan Kendini. . .