Bir çocuk, bir hayal ve bu hayalle ortaya çıkan bir köprü...
Tam 350 yıllık bir serüveni anlatan Drina köprüsü yapılışı bu süreçte çekilen zorluklar, savaşlar, doğal afetler, yıkımlar ve bunlara dayanarak ayakta kalan 3.5 asırlık bir çınar...
Sokullu Mehmet Paşa'nın Osmanlı Devleti döneminde devşirilerek eğitilmek için götürüldüğü bir serüvenle başlayıp 1516 da başlayan hayali, bundan tam 61 yıl sonra (1571-1577) dönemin ve halen dünyanın sayılı mimarlarından Mimarsinan'ın yaptığı Drina köprüsü ile kendine dair bir iz bırakmak istediği çocukluğunun geçtiği bu topraklarda neler yaşandığı anlatan güzel bir roman...
Müslüman Türklerin, Hristiyan Sırpların, Bosnaların ve Yahudilerin bir arada yaşadığı Vişegrad'da zamana tanıklık eden bir köprünün hangi acıları, telaşları var olma ve yok olma mücadelesini konu edinen bu eser... Okunması ve dönemin anlaşılması bakımından önemli bir yerde bulunmaktadır.
Savaşların içinde kendine yer edinmeye çalışan toplumun değişen düzene ayak uydurma çabasını anlatan yazar, Lotika'yı, Ali Hoca Mütevelli'yi, deliyi ve buna benzer binlerce örnek hayatı bizlere aktararak hem farklı dinlerden insanların bir arada yaşadığı, hemde dönemin her türlü kargaşasına rağmen kendi telaşesinde yoğrulan ailelerin hangi kararları aldığının güzel bir örneğidir.
İvo Andriç bu eserinde bir kaç asra dair örnekleri iç içe vererek güzel bir eser icra etmiştir. Okunması tavsiyedir...